Vedat Refayeli

Vedat Refayeli


Fantastik bir fantaziye ne dersiniz?

17 Eylül 2019 - 14:51

Muzaffer Bilazer’in istifasından sonra boşalan BB Erzurumspor teknik direktörlüğü için bir çok isim geçerken, üstüme vazife değil ama bir isim de ben araya sıkıştırayım istiyorum: Yılmaz Vural! Hoş alınmayacağından adım gibi eminim ama dün erinmeden Yılmaz Vural’ın sayfasına girdim, bugüne kadar kaç takım çalıştırmış olduğuna baktım. Geçen seneki kısa süreliğine Giresunspor macerası ile birlikte tam 37 takım çalıştırmış bugüne kadar. BB Erzurumspor olursa bu 36 olacak! Bunu niçin diyorum, inanıyorum ki bugün Erzurum’da futbol camiasına sor Yılmaz Vural’ın ismine sıcak bakar. Bakmasa da en azından soğuk değildir.
yılmaz vural
Ve ben dahil bir çok futbol ilgilisi Yılmaz Vural’ı Erzurumspor’a yakıştırır. Gönlünde bir şekilde hep olmuş ve yaşamıştır. Taraftarı tanımasam demem. Özellikle heyecanlı oluşu, maçı oyuncular ile birlikte yaşaması taraftarın hoşuna giden şeyler. Ve o taraftar inanıyorum ki bir gün Yılmaz Vural’ın Erzurumspor’u da çalıştıracağına inanır. O da sanmam ki Erzurum’a yok desin. Özellikle de o kadar Anadolu takımını çalıştırmıştır ki, belki de bir Erzurum kalmıştır, onu da aradan çıkartır! Hoş ben yazdım, hatırlattım diye mevcut idarecilerin hemen harekete geçeceğini beklemiyorum. Ben sadece bir durum tespiti yaptım. Fantastik bir fantezi de sayılabilir benimkisi, saygı duyarım. Gaziantep takımını çalıştırdığı dönem geldiği Erzurum’da tanıştığım Yılmaz Vural tanıdığım en heyecanlı, kendini işine veren bir teknik adamdır. Hele de bugün olmasa da yarın denenmeye muhtaç bir isimdir diye düşünüyorum. Ve Muzaffer Bilazer’i deneyen iradenin bir gün illa ki ona da o şansı tanıyacağına adım gibi eminim. Bu benim son kararımdır.

Merak ettiğim için soruyorum..
Niye gelmiş, niye gitmiş vallahi işin artık orasında değilim. Bilenler biliyor. İlk günden yazmış, ben düşüncemi dile getirmiştim zaten. Gelişi zaten doğru değildi, tamamen risk üzerineydi. Macera aramak gibi bir şeydi. Fantezi de diyebiliriz. Ama en çok merak ettiğim Muzaffer Bilazer’i Erzurum’a kim getirdi. Ya da önerdi. Hoş yakından biliyorum. Başta Kulüp Başkanı Hüseyin Üneş de dahil yöneticilerin görüşüp anlaşmak istediği başka teknik adamlar vardı. Anlaşılması da an meselesiydi. Çok da kral isimler vardı. Kimsenin itiraz edemeyeceği, kaşın üstünde karan var demeyeceği.. O isimler dururken sırf Erzurumspor’da oynamış diye, sırf efsane kadroda yeralmış diye hiçbir takım çalıştırıcılığı olmayan Muzo’da niye karar kılındı. Araya kim, nasıl girdi, niye girdi. Muzo’nun ismini kim önerdi, öğrenmek istiyorum. Günlerdir kafamı kurcalayan bir husustur bu. Şu an için takımın başına gelecek kişiden çok en fazla merak ettiğim odur.
muzaffer bilazer

Erman Toroğlu’nun ‘amca’sı!
Başlığı böyle attım diye şaşırdınız değil mi? Şaşırmakta haklısınız, çünkü bu bir ironi. Fotoğrafta gördüğünüz kişi Palandöken Belediyesi’nin basın bürosu çalışanlarından kameramanlığı ile tanınan Suat Kantarcı. Daha çok biz tanıdıklarının ‘Tam Teçhizatlı Cevat Kelle’si! Ünlü hakem yorumcusu ve eski hakem Erman Toroğlu’nun amcası dememiz boşuna değil. Çünkü ona amca diyen bizatihi Erman Toroğlu. Yıllar önceydi. Bir çokları hatırlar. Show TV’de Maraton adı altında bir spor programı vardı ve bu programın konukları da Hıncal Uluç ile Erman Toroğlu’ydu. Gerek süper lig gerekse 1.lig maçlarını yorumlar, bayağı da bir rayting alırlardı. Sunucu da Şansal Büyüka’ydı. Dün gibi hatırlıyorum. ‘’Oynatalım Uğur’’cümlesinin sıkça kullanıldığı program. Programda Erzurumspor’un bir maçının özeti verildi.
suat kantarcı
Özet görüntüde rakip kalecinin yanından auta çıkmakta olan bir topu saha kenarında elinde kamera ile bekleyen ve görüntü almaya çalışan biri eliyle kaleye doğru gönderdi. Çok çabuk oynanan bir karşılaşmaymış ki doğrusu maç oynanırken biz Kanal 25 adına çakışan Suat Kantarcı’nın o hareketini nedense farketmemiştik. Ama ağır çekim gösterilince gerçekten birisi auta giden topu içeri plaseliyor, bir yerde topun gol çizgisini geçmesini sağlamaya çalışıyordu.. Erman Toroğlu ağır çekimde farketti bunu ve ‘’Kim bu amcam yav?’’ diye sordu. Topun dışarıdan çevrildiğini söylüyor, dolayısıyla hakemin bunu görmemesini eleştiriyordu. İşte o Erman Toroğlu’nun amcam dediği kişiydi Suat. Her karşılaştığımda illa ki o olayı konuşuruz. Geçen gün ziyaretine gittiğimde de yeniden o anı konuştuk. Hem de kahkahalarla. Yüzü ağ ola Erzurumspor fanatiği Suat’ın. Futbol tarihine auta giden topu dışarıdan el yordamıyla kaleye doğru plaseleyen kameraman olarak geçmişti bir kere o Suat!

Kafası esiyor, yapıyor!
Ne yalan söyleyeyim. BB Erzurumspor’un Boluspor’dan transfer ettiği Osman Çelik’in her sahaya çıkışında genç yaşına rağmen böyle saçlarının ağarmış olabileceğini düşünüyordum. İlk geldiği günler verdiği görüntüleri de görmediğim için nedense Osman Çelik’i bu saç modeliyle tanımıştım, hep öyle sanmıştım. Ama öyle değilmiş. Başarılı orta saha oyuncusu da normal saçlara sahipken, kafası esmiş, saçlarını beyaza boyatmış, bu hale gelmiş. Osman’ın kafasındaki bu değişim sadece Erzurum’da yaşanmamış. Boluspor’da da oynarken sık sık saçlarıyla oynuyormuş. Orada da fotoğrafta gördüğünüz gibi bonusmuş mesela! Şöyle iyi, böyle iyi demek bize düşmez elbet. Kuşkusuz oyuncu kardeşimizin tercihidir bu. Her kafası estiğinde kafasındaki saç modelini değiştirmekte filan özgürdür. Saygı duyarım. Ama ne beyaz saçlı ne de bonus hali. Erzurumspor’a ilk imza attığı günkü kafası daha sevimli ve sempatik geldi bana. Beyaz saçı onu bayağı bir yaşlı gösteriyor ve herhangi olumsuz saha sonucu karşısında da ne yalan söyleyeyim bayağı bir antipatik görünebiliyor! Bunu ben demiyorum sadece, çevremde de çok duyan var, itinayla duyurulur..
osman çelik

Koskoca Boğaziçi’ni bitir, gel dondurmacı ol!
Kul gülerken kader gülermiş diye güzel bir söz var. Herhalde bu söz daha çok Onur Saraçoğlu için söylenmiş. 32 yaşındaki Onur Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü’nü bitirmiş. Öyle bir Üniversitenin öyle bir okulunu bitiren adam ne yapar, aşağı yukarı belli. Öncelikle ve öncelikle, Fizik öğretmenliği! Ama o, tahmin edilenlerin aksine hiç alakası olmayan bir işi yapıyor. Dondurmacılık yapıyor. Babası Serhat Saraçoğlu’na ait bir kafe tarzı pastanede dondurmacılık yapan Onur Saraçoğlu’nu külaha dondurma koyarken görenler çok şaşırıyor. ‘’Ne alaka?’’ demekten kendilerini alamıyorlar. Ama işin garibi de o asla yaptığı işten rahatsız değil. Hiç yadırganacak bir tarafı olmadığını söylüyor. Nedendir bilinmez, öğrenim gördüğü iş koluyla hiç ilgilenmiyor. Babası da ticaretçi olduğu içindir kesin. Varsa yoksa ticaret diyor. Ne yalan söyleyeyim, son zamanlarda en çok şaşırdığım adamlardan biridir Onur. Hayırlısı diyelim artık.
onur saraçoğlu

Onun da hastalığı bu!
Osman Keleşoğlu, Erzurum’da farkındalık yaratan ilginç adamlardan biri. Onun farkı, Erzurum’da değil sadece, bu bölgede olmayan bir şeye sahip olması. Su sporlarına ilgisi ve adrenalin tutkusu sebebiyle jet skisinin bulunması. Özellikle hafta sonları soluğu Tortum gölünde alan Osman Keleşoğlu, burada jet ski kullanıyor, doyasıya onun heyecanını ve tadını yaşıyor. Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul’da bir galericiden 15 bin dolara aldığı ve remorku ile birlikte Erzurum’a getirdiği jet skisini ancak yaz aylarında kullanabilen, ama bundan da yakınmayan Keleşoğlu, ‘’Bu bir hastalık. Yadırganacak durumu yok’’ diyor. Zaman zaman kendisi gibi meraklı arkadaşlarına da jet skisini kullandıran Keleşoğlu, suda saatte 120 kilometre hız yaptığını, Tortum’a bir gidiş gelişinin bin lirayı bulduğunu söylüyor. Kayak Kulübünün yönetim kurulu üyesi olan işinsanı Osman Keleşoğlu’nun jet skisi olduğunu ilk öğrendiğimde şaşırmış, onu merakımdan soru bombardumanına tutmuştum. Sorduğum sorulardan biri de ‘’jet skinde emniyet kemeri var mı?’’ olmuştu. ‘’Emniyet kemeri olsa boğulma tehlikesi çok yüksek’’ cevabını verdiğinde de şok olmuştum. Hele sebebini anlattığında ona hak verdim. Devrilme riski her daim olan jet skinin bir devrilmesi anında sürücünün emniyet kemeri kullanması onun boğulma riskini artırır. Onu anladım. Bu arada bir bilgi daha vereyim, Osman Keleşoğlu’nun sahibi olduğu jet skinin asıl ilk sahibi meşhur Rıza Zerrap!
osman keleşoğlu

TUTTUĞUM BABA LAFLAR: Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler! ( Winston Churchill )
DUVARIN DİLİ: O kadar yüz varken yere tükürme!

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum