Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan:" İki devlet, tek millet sloganını bizler de Yeniden Refah Partisi olarak yürekten, içten bir şekilde ifade ediyoruz"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Erbakan,” İki devlet, tek millet sloganını bizler de Yeniden Refah Partisi olarak yürekten, içten bir şekilde ifade ediyoruz” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan:" İki devlet, tek millet sloganını bizler de Yeniden Refah Partisi olarak yürekten, içten bir şekilde ifade ediyoruz"
14 Aralık 2020 - 13:14

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Erbakan,” İki devlet, tek millet sloganını bizler de Yeniden Refah Partisi olarak yürekten, içten bir şekilde ifade ediyoruz” dedi.

Yeniden Refah Partisi’nin basın toplantısında Genel Başkan Erbakan’ın yanı sıra partinin başkan yardımcıları ve MKYK üyeleri de eşlik etti. Toplantının gündeminde Azerbaycan ve Türkiye ilişkileri, Kıbrıs Adası ve Başkanlık Sistemi vardı.

“İki devlet, tek millet sloganını bizler de Yeniden Refah Partisi olarak yürekten, içten bir şekilde ifade ediyoruz”

Azerbaycan Zaferi’ni hatırlatarak memnuniyetini belirten Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, ”Azerbaycan toprağı Karabağ’ın Ermenistan işgalinden kurtarılması konusudur. Bu noktada memnuniyetimizi ifade ettik. Azerbaycan devletini, ordusunu tebrik ettik. Hiç şüphesiz 2020 yılının en güzel gelişmelerinden bir tanesi. 29 seneden beri Ermeni işgalinde olan Karabağ topraklarının yeniden Azerbaycan ordusu tarafından kurtarılmasıdır. Tabi burada 29 yıl önce Ermenistan’ın yapmış olduğu mezalim ve katliamdan farklı olarak Azerbaycan ordusu sadece askeri hedeflere yönelik olarak bu operasyonu yaptı. Sivillere zarar vermeden bu operasyonları gerçekleştirdi. Ve çok önemli bir başarı kazandı. Azerbaycan’ın bu zaferine giden yolda Türkiye’nin vermiş olduğu siyasi destek, Türk halkının vermiş olduğu manevi destek son derece önemli rol oynadı. Ve bu süreçte ‘İki devlet, tek millet’ sloganı 83 milyon vatandaşımız tarafından hep bir ağızdan, yürekten dile getirildi. Bizler de Yeniden Refah Partisi olarak Azerbaycan halkı ile olan kardeşlik bağlarımızı çok iyi biliyoruz. İki devlet, tek millet sloganını bizler de Yeniden Refah Partisi olarak yürekten, içten bir şekilde ifade ediyoruz. Bir kez daha Azerbaycan ordusunu Azerbaycan devletini kutluyoruz, tebrik ediyoruz. Bu zafer hayırlı olsun diyoruz” ifadelerini kullandı.

“KKTC’yi kardeş Azerbaycan devletinin resmi olarak tanıması ve Lefkoşa’da bir an evvel Azerbaycan Büyükelçiliği’nin açılması gerektiğini ifade etmek istiyoruz”

Azerbaycan zaferinde “İki devlet, tek millet” sloganı konusunda bir hususa değinmek istediğini belirten Dr. Erbakan,” Hepimizin bildiği gibi 1974’te merhum liderimiz Erbakan hocamızın siyasi dehasıyla, kararlılığıyla, cesaretiyle, inancıyla Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleştirildi. Oradaki Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimiz Rum mezaliminden kurtarıldı. Bunun arkasından Kasım 1983’te KKTC devleti kuruldu. Bağımsız bir devlet kurduk. Ancak Azerbaycan ile ilgili Karabağ’daki Ermeni katliamıyla ilgili sessiz kalan çifte standartçı Batılı güçler aynı tavrını Kıbrıs için de gösterdi. Maalesef 46 seneden bu yana KKTC’yi hiçbir devletin tanımasına mani olarak adeta dünyadan, uluslararası toplumdan izole ederek kıskaca aldılar. Maalesef bu geçen süreçte başta Müslüman ülkeler olmak üzere dünya devletleri bir takım uluslararası yaptırımlar ve zorluklarla karşılaşmamak için KKTC’yi tanımaktan uzak durdular. İşte bu noktada sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi olarak tanıdığı KKTC’yi kardeş Azerbaycan devletinin resmi olarak tanıması ve Lefkoşa’da bir an evvel Azerbaycan Büyükelçiliği’nin açılması gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Bu adım atılırsa bu sefer ‘İki devlet, tek millet’ sloganı yerini ‘Üç devlet, tek millet’ sloganına bırakacaktır. Bu hem Azerbaycan için bir şeref olacaktır hem de Türk dış politikası açısından son derece büyük bir başarı olacaktır. KKTC ve Türkiye’nin geleceği ve güvenliği açısından da son derece önemli ve faydalı bir adım olacaktır” şeklinde konuştu.

Yeniden Refah Partisi diğer muhalefet partilerinin aksine Başkanlık Sistemi’ni savunduğunu belirterek, ”Hepimizin bildiği gibi muhalefet diyor ki bütün kötülükler anası Başkanlık sistemidir. İktidar kanadı da diyor ki bütün dertlerin dermanı Başkanlık sistemidir. Muhalefet diyor ki yeniden Parlamenter sisteme dönersek bütün sıkıntılarımızdan kurtulacağız. Aynı aktarlarda satılan ‘her derde deva’ ilaçlar gibi. İktidar da demişti ki ‘şu Başkanlık sistemine bir geçelim Türk lirası uçacak, ekonomi uçacak, terör bitecek, her türlü sıkıntımızdan kurtulacağız.’ Her ikisinin de bilimsel olmadığı, mantıklı olmadığı apaçık bir şekilde ortadadır. Başkanlık sistemine geçerek nasıl ki bütün dertlerimizden kurtulmadıysak yeniden sadece parlamenter sisteme geçmekle de bütün dertlerimizden kurtulmak mümkün değildir. Çünkü her zaman ifade ettiğimiz gibi sistemler birer araçtır. Bu aracı kimin ne maksatla, hangi zihniyetle, ne için kullanacağına bağlı olarak bu aracın iyi veya kötü olması değişir. Aynen keskin bir bıçağı bir marangozun eline verdiğinizde ortaya bir sanat eseri çıkarıyor. Ama o keskin bıçağı 3-4 yaşında bir çocuğun eline verirseniz elini kolunu keser. Bıçağın kabahati yok. O bıçağı kim hangi maksatla kullanıyor? Mesele burada bitiyor. Dolayısıyla biz başından beri bu konularda sabahlara kadar canlı yayınlarda tartışmanın bir manası yok. Asıl olarak ne uygulanacak? Hangi yönde, hangi istikamette adım atılacak? bu önemlidir. İşin başındaki insan hangi zihniyetle hangi hedefleri kendisine belirlemiş insan olacak bu önemlidir diye ifade ettik. Bizim dışımızdaki muhalefet partilerinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi yerine Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi olarak adlandırılabileceğimiz bir sistemin uygun olacağını ifade ediyoruz. Neymiş Güçlendirilmiş Başkanlık Sistemi? Bir defa bağımsız yargının tesis edildiği, bağımsız medyanın tesis edildiği, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tesis edildiği, şeffaflık, denetlenebilirlik ve aynı zamanda güçlendirilmiş meclisin hayata geçirildiği, yani kanunları meclisin millet adına aldığı yetkiyle yapması. Kanunların tek bir kişinin yazıp imzalamasıyla değil, meclis çatısı altında milletvekillerinin tercihiyle oyuyla çıkartılması. Eğer bu adımlar atılırsa Başkanlık Sistemiyle devam edilmesi daha da uygun olacaktır” değerlendirmesini yaptı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum