ETSO’nun çalıştayı tatsız geçti.
Çalıştaydaki amaç şehrin sorunlarını ilgili bakanlara, bürokratlara iletmekti.
Ama olmadı.
Çünkü çalıştaya katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehti Eker toplantıyı terk etti.
*
Bakan toplantıyı neden terk etti biliyor musunuz?
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütü Yücelik konuşmasında şehrin tarım ve hayvancılıkta neden geri kaldığını anlatıyordu.
Yücelik bazı bilgileri verince Bakan Eker sinirlendi, bilgilerin yanlış olduğunu söyledi.
Halbuki bütün bilgileri Yücelik kendisi uydurmamış,
Bilgiler, bilakis Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Erzurum’da ki yetkilileri ile yapılan toplantılardan elde edilmişti.
*
Bir şehrin sorunları vardır.
Hele Erzurum gibi sanayisi olmayan, Tarım ve Hayvancılığı dibe vurmuş bir şehirde sorundan daha çok ne olabilir ki?
İşte ETSO Başkanı Yücelik’te şehrin sorunlarını anlatmanın gayret ve çabası içerisine girmiş.
Yüceliğin işi bu zaten.
Şehrin sorunlarını üst düzey yetkililerine iletmek.
Yani doğruları söylemek.
Dokuz köyden kovulsa bile yine doğruları söylemekten geri durmamak.
*
Yücelik kimseyi eleştirmedi,
Kimseye ağır söz de söylemedi.
Hakaret,
Haddini aşan ifadeler de kullanmadı.
Gıda Tarım ve Hayvacılık yetkililerin Erzurum için belirledikleri verileri ifade etti sadece.
Hepsi bu kadardı.
Vay efendim sen mi bunları söylersin,
Sen mi gerçek olan verileri herkesin yanında konuşursun…
Yüceliğin bütün suçu bu olsa gerek.
*
Eleştiri olmayacak,
Gerçekler konuşulmayacak,
Her şey güllük gülistanlık gösterilecek…
Öyle mi?
Ama işler öyle değil maalesef.
Şehir de Tarım ve hayvancılıktan söz etmek mümkün değil,
Sanayiden de söz etmek, o da mümkün değil…
Ne mümkün peki?
Her evde iki işsiz var,
Daha çok emeklinin, dar gelirli kişilerin yaşadığı şehir,
Bir çok evladının da bin liraya çalıştığı bir şehir.
Eti bilmem hangi şehirden,
Sütü filanca ilden gelen şehir,
Kış turizminden faydalanamayan bir şehir,
Kışı ağır ve şiddetli geçen bir şehir,
Kamu kurum ve kuruluşları ile öğrenciye umut bağlamış bir şehir…
*
ETSO’nun Başkanı Lütfü Yücelik’te bu gerçekleri söylemek zorundadır.
Zira İktidara yüzde 70-80 oranlarda oy veren bir şehrin meselelerini başka kime aktarmak lazım.
İktidara değil,
İktidarın Bakanına değil de kime söylemek lazım?
Hani derler ya,
‘Dost acı söyler’ diye,
ETSO Başkanı Yücelik size dostluk etti de ama anlayamadınız.
Sorun çözen insanlar sabırlı olmalılar,
Anlayışlı olmalılar.
Baba tavırlı olmalılar,
Yürekleri mangal gibi olmalı.
Yoksa hemen kızıp sinirlenip toplantıyı terk etmek asla sorunları çözmez ve kimseyi de haklı çıkarmaz.
Bir başka ifadeyle,
Yıkmak kolay,
Ama yapmak, yapıcı olmak zordur.
Önemli olan yapıcı davranmak, yapmak değil midir?
*
Erzurum’a sahip çıkmak lazım.
Bu şehir her zaman devletinin yanında olmuş,
Bayrağına her zaman sahip olmuş,
Vefalı davranmış,
Kendisine bir adım yaklaşanı hiç tereddüt etmeden göğsüne basmış bir şehir.
Sabırlıdır,
Anlayışlıdır,
Misafirperverdir…
Ama haksızlığa da boyun eğmez.
Sabrının sınırları vardır.
Benden size tavsiye sınırları zorlamayın.
Şehre,
Şehir insanına sahip çıkın.
Ama asla şehrin meselelerinin konuşulduğu toplantıları egoizme kurban etmeyin….
*
Son söz de şu olsun;
ETSO şehrin önde gelen sivil toplum örgütü.
Şehirde elbette ki tek bir sivil toplum örgütü yok.
Onlarca var.
Ama hiç kimseden tık bir ses çıkmadı.
Bir eleştiri bile yapılmaması ne anlama geliyor acaba?
Yoksa şehir bu tür tutum ve davranışlardan mı kaybediyor?
Ne dersiniz?...
FACEBOOK YORUMLAR