Vedat Refayeli

Vedat Refayeli


Sekmen olmasaydı o adaydı!

18 Aralık 2019 - 22:43

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen en son seçimde aday gösterilmeseydi kim olurdu? Belki şu an için saçma bir soru gibi gelebilir bu soru ama günümüzde o soru bana göre çok daha büyük önlem kazandı. İddia ediyorum, son kararım bu. Herkes bir isim söyleyebilir ama ben bundan çok eminim ki eğer Mehmet Sekmen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından aday gösterilmeseydi kesinlikle yeni aday ve muhtemelen de bu dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı İzzettin Küçük olacaktı! Kulislerden aldığım bilgilere göre İzzettin Küçük çok güçlü bir isimdi ama özellikle son bir hafta içerisinde Mehmet Sekmen isminin önüne geçemedi. Eğer Sekmen bir şekilde aday gösterilmemiş olsaydı kesinlikle aday edilecek o isim İzzettin Küçük olurdu ve muhtemelen de girilecek seçimde kazanan da yine bir AK Parti adayı, İzzettin Küçük olacaktı. Zaten İzzettin Küçük de Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığına müracaat etmişti.
izzettin küçük
O haberi de 22 Kasım 2018 tarihinde PUSULA Gazetesi’nde ilk biz vermiştik. Tam da o gün görüştüğüm Palandöken eski Belediye Başkanı Orhan Bulutlar, ‘’Çok önemli bir isim. Sekmen aday edilmezse kesin aday o’’ demişti, olabileceğine vurgu yapmıştı. İzzettin Küçük, Erzurumlu ve en son Bursa Valiliği görevinde bulunmuştu. AK Parti’ye yakın bir isimdi ve Valilik yaptığı dönemlerde de adı partili Vali olarak anılıyordu. Ancak, eski Vali İzzettin Küçük ismi, bugünlerde kurulması planlanan eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun partisinde anılıyor. Partinin kurucular kurulu üyeleri arasında olduğu söylenen Küçük’ün bu konuda bir basın açıklaması yapması bekleniyor. Siyaseti, hele de siyasi dedikoduları seversiniz, bilesiniz istedim.
………………..

İkinci Bahar Üniversitesi!
Rektör hemşehrimiz Prof.Dr.Şafak Ertan Çomaklı ile röportaj için Eskişehir’e gittiğimde Anadolu Üniversitesi’nin bir projesine de şahit oldum ki emekli bir yurttaş olarak nasıl sevindim anlatamam. Tazelenme Üniversitesi adı altında bir proje okulu var ve bu okula 60 yaş ve üzeri öğrenciler hem de mülakat ile alınıyor. Tam 140 öğrencinin olduğu bu Üniversite’yi bilmem de Şafak Çomaklı’nın annesi Zekiye Çomaklı haber verdi de öyle oldu. O da bu okulun öğrencilerinden ve ‘’Yaşlanarak öğrenme. Öğrenerek yaşlan’’ diyenlerden. Aralarında Avukat, Mühendis, Doktor, Subay, Bankacıların da bulunduğu emekli öğrencilere burada psikoloji, sosyoloji, sağlık, halk müziği gibi dersler veriliyor. Sağlıklı İlaç Kullanımı dersine girdim mesela Zekiye ablaların. İnanılmaz keyifli. Emekli olduğu halde boş duran insanlar için hem eğitici hem de eğlendirici bir şey olmuş bu okul projesi. Sadece Anadolu Üniversitesi’nde değil, birçok Üniversitede varmış bir proje. Sanırım Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde de aynı uygulama başlar. Okula yeni başlamışlar gibi heyecanlı gördüğüm Zekiye abla ve sınıf arkadaşları, 4 yıl sonra mezun olup diploma alma heyecanı yaşarken, bazılarının bir tık daha ileri gidip yüksek lisansı bile düşünmeye başladığını öğrendim ki, bu çok hoştu.
şafak çomaklı

İstermisiniz şimdi de Erzurum yerine Kars’a ineyim!
Geçen hafta Erzurum’dan Ankara’ya gelirken, uçağımızın sisten dolayı iptal edildiğini, otobüsle Kars’a götürüldüğümüzü, oradan başkente uçurulduğumuzu belirtmiş, ironi yapmıştım. Gerçekten komik, komikten öte şaşırtıcı bir durumdu bu. Erzurum’da hava ulaşımı yoğun sisten dolayı yapılamıyor ama Kars’ta hava güllük gülistanlıktı. İnanılacak gibi değildi. Daha Erzurum havaalanından Kars’a giderken Horasan’a yaklaşırken bir bahar konumu vardı etrafta. Sarıkamış’ın girişine kadar kar görmemiş, bayağı bir şaşırmıştım. Kars’a girdiğimizde de yine Erzurum’un tam aksine yaz havası vardı. Dert deva Erzurum’un başınaymış diye düşünmüyor değil insan. Ben gibi çoğu Erzurum yolcusu da ya bizim bindiğimiz otobüsle ya da özel araçlarla Ankara’ya uçmak için Kars’a gelmişti.
hakakani
Anadolujet’in uçağı ile tam saat ve dakikasında Kars Harakani Havaalanından kalktık. Uçakta ilginç bir yolcu vardı, o haberi toparlayan Cihat İncesu’ya haber verdim ama sanırım yazıyı yayına verirken onu atlamıştı. Biz gibi Erzurum Milletvekilimiz İbrahim Aydemir de o yoğun sisin mağduruymuş ki da özel araçla Kars’a gelmiş, öyle Ankara’ya uçuyordu. Zaman zaman biz, havaalanının kötü koşullarını konuşuyor ve bu konuda vekilleri suçluyoruz ama belli ki onların da çok yapacakları bir şey yok. Zira aynı sıkıntıyı onlar da çekiyor ve belli ki bu konuda mağduriyetin önüne geçecek bir tedbir alamıyorlar. Belli ki bu böyle. Daha fazla indirip kaldırmaya gerek yok sanırım. Her neyse.
***
Ben şimdi şu an bu yazıyı Ankara’da kaldığım Eyüboğlu Otel’de yazıyorum. Uçağımız 16.00’da ve saat 14.00’de otelden çıkış yapacağım. Havaalanına buradan gideceğiz ama acaba uçak normal mi? Yani havaalanına biletimiz elimizde gidiyoruz ama Erzurum’a uçabilecek miyiz? Arkadaşlarım Erzurum’da havanın elverişli olmadığını, uçağımızın tehir edileceğini söylüyor. Dilerim tehir falan olmaz. Zira bir haftadır Erzurum’dan, çoluk-çocuktan uzağım. Bu arada, ister misiniz şimdi Ankara’dan bizi Erzurum’a götürecek uçak Kars’a götürsün, sonra otobüsle Erzurum’a gelelim. Olur mu olur. Doğrusu ben şimdiden buna şartlandım. O açıdan Kars’ı nüfusu Erzurum’dan küçük diye küçümsemeye kalkan olmasın, mecbur kalırsanız böyle çok gidip gelirsiniz..
…………………
İç yakan Aralık!
İlginçtir, Türk Halk Müziği’nin Türkü Paşası TRT Erzurum Radyosu eski sanatçılarından Raci Alkır gibi eşi de bir Aralık ayında göçtü bu dünyadan.. Eşine, Türkü Paşa’sına kavuştu anne Alkır da.. Üstelik yine bir Aralık ayında ve yine bir akşam namazları okunduğu sırada. Ve ve hastaneden ‘’beni eve götürün’’ dedikleri saatten tam 2 saat sonra kavuştular birbirlerine iki eş. Genelde hüzünlü aylardan sayılır Aralık ayları. Alkır ailesi için de öyle. Arkadaşımız, sesiyle zaman zaman TRT Türkü’de bizleri mesteden, Raci Alkır’ın oğlu olduğunu belli eden oğul Vahit Alkır, 2011 yılının bir Aralık ayında kaybettiği babasından sonra annesini de kaybetmenin üzüntüsüyle dün çok duygulandıran bir paylaşım yaptı facebook sayfasından.. İşte gözü yaşlı oğuldan o duygulandıran paylaşım: ‘’Sevmem Aralık ayını taa 2011 den beri boşuna sevmemekte haksız degilmişim. Yine bir Aralık ayı, babamdan sonra anamı da aldı benden. Sis çoktü yüreğime, perde indi gözüme. Gitti avuçlarımdan en sevdiğim oyuncaklarım. Şimdi büyüdün dediler büyüyen yaralarım oldu. BU GÜN BABAMIN SENEİ DEVRİYESİ RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLSUN’’.
vahit alkır

TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Hayat geç kalanları hiç affetmez! (Gorbachov)
DUVARIN DİLİ: Boşanmaların tek sebebi evlilik!

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum