Esat Bindesen

Esat Bindesen


Tepki koymayı da bilelim teşekkür etmeyi de!

21 Eylül 2014 - 11:56

Bir açılışta Erzurum Valisinin konuşmasını dinledim.

‘Erzurum sahipsiz bir şehir değil, Erzurum’un sahibi Erzurumlulardır’

Çok doğru ifade,

Vali Bey kitabın ortasından ifadelerde bulundu.

Elbette ki bir şehrin sahibi o şehirde yaşayanlardır.

Yoksa uzaydan gelip Erzurum’a kimse sahiplik etmez….

 

*

 

Bu ifadeye biraz daha geniş bakalım.

Kimler sahiplik edecek?

Erzurum’da yaşayanlar,

Erzurumlunun ta kendisi.

Başka,

İlin idarecileri,

Başka,

O şehrin sivil toplum kuruluşları,

Başka,

O şehrin seçilmişleri,

Başka,

O şehirde görev yapan bürokratlar,

Erzurumlu iş adamları,

Zenginler,

Köşe taşı insanları…

 

*

 

Ama büyük sahipliği halk yapacak.

Vatandaş yapacak,

Erzurumlunun bizatihi kendisi yapacak.

Nasıl mı?

Kötü gidişata tepki koyarak,

Protesto ederek,

Demokratik usuller içerisinde hareket ederek…

 

*

 

Ben 30 yıllık gazeteciyim,

Erzurum’da Erzurum’un gelişmesi,

Sorunlarının bir an önce çözülmesine yönelik bir tepki görmedim ve duymadım.

İsterseniz örnekleyelim,

Şehrin suyu içilemez hale geldi.

Kendi aramızda çok eleştirdik,

Çok konuştuk ama bir tepki koyamadık ortaya.

Bir iki cılız sesten başka ne çıktı?

Mesela yüzlerce kişi boş bidonları eline alıp ESKİ’nin önüne gidip, boş bidonlara vurarak, ‘Biz temiz su istiyoruz’ denilebilseydi bunun yansıması büyük olmaz mıydı?

Olurdu elbette.

Basın için önemli bir haber olurdu,

Başbakan dahil Bütün ülke Erzurum’da su sorunu var derdi.

Bu bir örnek,

Bu örnek şehrin gelişmesindeki engellerin tek tek kaldırılması için de kullanıla bilirdi.

Gününü gün eden bürokratlar için,

Sadece koltukları ile var olan sivil inisiyatif için,

Şehrin meselesini ciddiyetle takip etmeyen siyasetçiler için,

Şehrin kirliliği,

Çöpü,

Trafik keşmekeşliği için,

Para kazanıp şehre yatırımı çok görenler için tepki gösterilemez mi?

Elbette kigösterilir,

Elbette ki tepki konulabilir.

Şehrin sahibi o şehirde yaşayanlardır.

Nasıl?

İşte tepki koyarak…

 

*

 

Yine Sayın valinin güzel bir ifadesi vardı:

‘Hayal kurmak’

‘Hayal kurun kurduğunuz hayallerin önündeki engelleri kaldırın. Göreceksiniz ki hayaliniz gerçek olur’

Bir ifade daha,

O da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen için;

‘Başkanın seçildiği günden bu güne kadar şehrin sorunlarına pozitif yaklaşmasıdır.’

Bunlarda doğru tespitler.

Mehmet Sekmen cesurane bir davranış sergiliyor.

Birkaç ay içersinde şehrin sorunlarını kavramış bulunuyor.

Büyük küçük hizmet demeden çalışıyor.

Şehrin her yerinde Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmasını görmek mümkün.

Ama bunların dışında bir amacı var.

Her yerde dillendirmiyor Sayın Sekmen.

Ne diyor,

‘Belediyecilik hizmetleri kolay. Önemli olan Erzurum’u üretken bir hale getirmek. İpek yolunu yeniden canlandırmak’

Vallaha ne diyelim,

Bunlar olamayacak işler değil. 

Siyasi güç gerekir.

Şehri cazip hale getirerek iş adamlarını şehre çekmekle mümkün olur.

Sayın Sekmen’de zaten bu işin farkında.

Küçük ölçekli de olsa şimdilik yatırımcıyı Erzurum’a çekmeye başladı.

 

*

 

Bir konun altını daha çizmek gerekiyor,

Nasıl ki tepki koymak gerekiyorsa,

Yapılan işleri de taktir etmek lazım.

Ön fikirli olmaktan kaçınılmalı.

Kulaktan dolma sözlerle de konuşmamak gerekir diye düşünüyorum…

 

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum