Ülkemiz genelinde haliyle de Erzurum’da çeşitli şekilde yeniden yapılaşma çalışmaları sürmektedir. Erzurum gibi tarihi dokusu bol bir şehirde yeniden yapılaşmada dikkat edilmesi gereken bazı hususları akılda tutmalıyız.Belki de bu konuda geç bile kalınmıştır; dense doğrudur.
Belediyenin ve TOKİ nin değişik vesilelerle eski binaları yıkıp yeni binalar kurduklarını haliyle görüyoruz. Eski diyebileceğimiz bir kısım binalar yıkılırken bu binaların içinde yer almakta olan özellikle ahşap süslemeler vs göz ardı edilerek yıkıntılar arasında kaybolup gitmektedir. Henüz şehir müzesinin olmadığı Erzurum’da bu önemli kültür hatta medeniyet varlığımız şeyler böylesine heder edilmemeli bir şekilde toplanarak uygun yerlerde sergilenmelidir. Böylece Erzurum binalarında var olan o güzelim ahşap veya benzeri tabir uygunsa eserler yok edilememelidir.Şimdiye kadar yıkılmış binaların içinden bu tür şeylerin toplandığını duymadım.Ancak bundan sonra yıkılacakların içinde şayet varsa bu tür şehir ve aile kültürümüzü yansıtacak eşyalar (kapılar,kapı elcekleri, pencereler,çeşitli demir süslemeler vs) toplanmalı ve bir şehir müzesi de diyebileceğimiz yerde sergi yapılarak ziyaretçilere sunulmalıdır.
Restore edilen tarihi binalarımızın ise ne kadar ehliyetsiz ve dikkatsiz yapıldığını da (Rüstem Paşa Çar şısı,Kale surları ) görmekteyiz.
Şu kadar eski camisi olan Erzurum da camilere eskiden beri serilen el dokuması hiçbir halı kilim ve nerede ise bilinmemekte veya cami bodrumlarında çürümeye terk edilmiş haldedir. Bunlar da bu minval değerlendirilmelidir. Daha geçen yıllara kadar Lala Paşa camisinin pencere alınlıklarında duran birkaç çini parçası günümüzde yok olmuştur. Bu tarz eski değerleri olan kültür şehrini talan ve yağma etmemek gerekir. Var olan değerlerimizi en iyi şekilde bilirkişiler nezdinde değerlendirmeliyiz.Yoksa ecdadın onca zahmetine karşı günümüze kadar gelmiş olan bu eserleri yapanların vebali bizden sorulur.
FACEBOOK YORUMLAR