Muhammet İSPİRLİ

Muhammet İSPİRLİ

[email protected]

BAYRAM ERTESİ VE TATİL GÜNLERİ

17 Nisan 2024 - 13:49 - Güncelleme: 17 Nisan 2024 - 14:39

Mübarek ramazan ve bayramını 9 günlük dinlenmeyle (!..) geride bırakırken, tatiller ve kapalı işyerlerine iki kelam hasıl oldu.
Rahmetli babam Rıfat Bey’in Pelit Meydanı’nda iki tane bakkalı vardı. İlkokula başlamamıştım. Bugünkü gibi hatırlıyorum; Esnafın cumartesi akşamından akordiyon şeklindeki güneş ve kullanımdan boyaları çatlamış ahşap kepenkleri şakırtılı kapatmalarını. Pazar günü açık olursa gri elbiseli şapkalı çarşı ağası (Erzurum ağzıyla; çarşağası) (zabıta)’lar ciddi ceza yazarlardı.
Tarihi bir anımsatma; Ülkemiz hafta tatili uygulamasına ne zaman geçmiş?
Osmanlı dönemi Fatih Sultan Mehmed devrinden itibaren medreselerin Salı günleri tatil yapmaya başladığı ve bunun Cumhuriyet'e kadar devam ettirildiği bilinmektedir. 1550-1557 yılları arasını kapsayan bir araştırmada, Osmanlı inşaat sektöründe Cuma gününün hafta tatili olduğunu göstermektedir.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1924’te resmi olarak “Hafta Tatili Kanunu” belirlenmiş. Açıklanan kanunda hafta tatili cuma günü olarak duyurulmuş. Ancak Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerden dolayı hafta tatili Yahudiler için cumartesi günü Hıristiyanlar için ise pazar günü olunca yıllar sonra Türkiye hafta tatili 1935’te değiştirilmiş. Ticari ilişkileri aksattığından dolayı Türkiye 1935’te hafta tatilini cuma gününden pazar gününe alınmış.
Cumartesi günlerinin de resmî tatil ilan edilmesiyle birlikte iki günlük hafta sonu tatili ilk kez 30 Mayıs 1974 tarihinde uygulanmaya başlanmış.
O gün bu gün uygulanan tatil günlerine dini, resmi bayram ve kutlamaları, Yılbaşı, Emek ve Dayanışma Günü, Demokrasi ve Millî Birlik Günü derken son yıllarda söz konusu tatillerde hafta başı ve sonlarına sıkışan günler de eklenince el ense geçinip gidiyoruz işte...
Konu bu değil aslında...
Ben şu bayramlarda birkaç gün ekmek üretilmemesine ve berberlerin Pazar günü kapalı olmasına taktım adeta.
İki konu da Türkiye’nin hemen hemen bütün şehirlerinde tartışmalı ve çözüm getirilemiyor.
Bazı şehirler yerel idare kararıyla nöbetçi işyeri uygulamasına geçmiş, ilgili Bakanlığın kanun taslağı yine rafta bekliyor.
Fırıncılar elbette ki robot değil. Aileleriyle birlikte bayram onların da hakkı. Bayram öncesi 300 derece sıcaklığın karşısında 18-20 saat bayram ekmeğini önceden hazırlama tabii ki kolay değil.
Ancak vatandaşın bayramda birkaç gün ekmek bulamaması da doğru değil. Hele önceden stok alınan ve bayram süresinde bayatlayan ve küflenen ekmeklerin çöpe gitmesi de konunun hiç de küçümsenemeyecek başka bir israf boyutu...
Çözüm, ilgili odalar ve belediyelerin iş birliği ile Nöbetçi Fırın Uygulaması ve bunun vatandaşa iletişim araçları vasıtasıyla önceden duyurulması.
***
Bir diğer konu berberler, kuaförler ve güzellik salonlarının tatil günleri...
Ülkede bu konu da hayli tartışmalı.
Erzurum da dahil hemen bütün şehirlerde muallakta olan bir kanun ve uygulamayla berberler, kuaförler ve güzellik salonları Pazar günleri kapalı olması gerekiyor.
Bazı şehirler de yerel idareler ve dernek ve odalar kısmi tedbirler almış. Bazı yerlerde uygulama işyeri sahipleri ve vatandaşın da haklı tepkisiyle deliniyor...
Vatandaş haklı olarak diyor ki; (sosyal medya alıntılarıyla aynen)
- Çalışan insan için hafta içi berbere gitmek büyük eziyet. Adamın bir tek pazar günü boş, onda da mahalle mahalle açık berber aramak zorunda kalıyor.
- Lan bi tek pazar günümüz var berbere gidecek, kel halimle kınıyorum bu mantığı. Yanlardan uzadıkça uzuyor.
- Türkiye'deki anlamsız yasaklardan bir tanesi. Mantığı nedir, pazar günü açık olmalarının ne gibi sakıncası vardır anlamak güç. Bunun yanında, pazar günleri tüpçüler de kapalı mesela.
- Berberlerin milli tatil günüdür. Sanıldığının aksine kafa dinlemezler, inzivaya çekilip beklerler. Evlerinde tavla-batak atan, boş durmayayım bari hanımın saçını keseyim diyen tipleri de mevcuttur.
- Fahiş fiyatlarla saç traşı yapan AVM'lerdeki berberleri korumaya dönük bir uygulama olsa gerek...

Berberler ise konu hakkında farklı görüşlerde
-Müşteriler, özellikle Pazar günleri berberleri tercih ediyor. Berberler Birliği bizimle fikir alışverişinde bulunmadı. Kendi kafalarına göre bir karar aldılar. Bizim en yoğun günümüz Pazar’dır  ve o gün de kapalıyız.
- Pazar günü yerine Perşembe gün tam gün kapalı olmasını istiyoruz. Pazar günü çalışmamız için izin verilmesini istiyoruz. Haftanın bir gününü kapalı olması bizim için daha uygundur. Berberler Birliği bize bu karar hakkında görüşümüzü sormadı. Ayda 8 gün çalışmama gibi bir lüksümüz yoktur.
- Pazar gün çalışmamak bizi etkiledi. Müşteri sayımız azaldı. Kadın kuaförleri çalışıyor, biz oturuyoruz. Ortada büyük bir eşitsizlik var. Dükkandaki eleman sayılarının fazladır. Devlete olan tüm ödemelerimizi günü gününe yapıyoruz. Pazar gün çalışmamak bizi etkiledi. Müşteri sayımız azaldı. Kadın kuaförleri çalışıyor, biz oturuyoruz. Ortada büyük bir eşitsizlik var.. Dükkandaki eleman sayıları fazladır. Devlete olan tüm ödemelerimizi günü gününe yapıyoruz.
- Eski yasa bizim için daha uygundu. Yeni çalışma saatleri yüzünden müşterileri kaybetmeye başladık. Ayrıca ayda 22 gün çalışıyoruz ancak 30 gün üzerinden sosyal sigorta yatırıyoruz. Bu da haksızlıktır.

Düğün, nişan vb. törenlerin yoğun olduğu özellikle yaz aylarında tatil günleriyle ilgili uygulamada bayan kuaför ve güzellik salonları da sıkıntılı.

Ticaret Bakanlığı, berber, kuaför ve güzellik salonlarının haftanın bir günü kapalı olması uygulamasını 1 Temmuz 2024'e ertelemişti.
Bakalım nihai ne karar çıkacak.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum