Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz

Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz

[email protected]

Sarıkamış Şehitlerimizi Anarken Gerçek Bir Savaşın Hikâyesi Ve...

29 Aralık 2014 - 12:34

 

 2006 Yılı Temmuz ayı idi. Fakültede arkadaşlarla oturuyorduk. Derken sekreter bey İzmir’den bir avukatın bizim Tarih Bölümünden bir Hoca ile görüşmek istediğini söyledi.

Telefona ben gittim. Karşı taraftaki İzmir Barosu avukatlarından[1]   Avukat Nezihe Yaşamış… Anlattıklarına göre aşağıdaki olay vuku bulmuş. O da bu olayı incelemek maksadıyla Erzurum’da bizim bölümü ilgili görünce görüşmek istemiş.

                                                                             

Gerçek olarak yaşanmış olayın günümüze kadar taşınan gerçek hikâyesi şöyle: 1900 yılında Erzurum’da doğmuş olan ve 1915 Sarıkamış Harekâtı’nda asker olarak çarpışan Münir Bey, esir düşünce kendisi gibi nice Türk askeriyle birlikte Sibirya’ya götürülmüş.

 

Burada iken bir yolunu bularak Almanya’ya kaçarak Berlin’e gelmiş. Burada nasıl tanışmış bilinmez bir Türk kızıyla evlenmiş ve bu evlilikten 14 Şubat 1918 veya 1919 yılında oğulları Ediz (Ecer) dünyaya gelmiş.

 

Fakat şartlar ve gelişen olaylar Münir (Ecer) Bey’in oğlu Ediz’i Almanya’da bir çocuk yuvasına vermesine sebep olmuş. Üstelik aylık 20 mark para vereceğini de taahhüt ederek. Ama Münir Bey bir zaman bu parayı vermişse de sonradan ortadan kaybolmuş.

 

Bu durmada Alman makamlar Türk makamlarla irtibata geçerek Ediz’in çocuk yuvasına borcunu istemişler ve Türk Hükümeti de bunu kabul etmiş.

 

Eldeki belgeler Münir Bey’in 1939 yılında Almanya’da vefat ettiğini gösteriyor. Malum ki İkinci Dünya Harbinin hararetli yılları.

 

Bu arada oğul Ediz Bey, İkinci Dünya Harbi’nın sıkıntıları sebebiyle Türkiye’ye geliyor. Ele geçen karnelerine göre Kabataş Erkek Lisesi’nde okudu. Bu liseyi bitirip bitirmediği bilinmiyor.  Bir zaman kaldıktan sonra 1940 yılında İsviçre’ye giden Ediz Bey Zürih Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesini bitiriyor. Tekrar Türkiye’ye gelerek bir süre mesleğiyle ilgili işlerde çalışıyor.

 

Sonra İran’a gidiyor bir süre de orada çalışıp sonra Almanya’ya dönüyor. İkinci Dünya Harbi’nin harap ettiği Almanya’da uygun bir ortam bulamamış olmalı ki oradan İsviçre’nin Zürih kentine geçip, mesleğiyle alakalı önemli işlere imza atıyor.

 

Burada iken tanıştığı kendisinden 20 yaş büyük bir İsviçreli bayanla yaşamaya başlıyor. Bu bayan vefat edince, kadının yüklü bir mirasına sahip olan Ediz Bey önemli miktarda para kazanmış olarak İsviçre’de tanınmış biri iken 29 Ekim 2003 yılında hayata veda ediyor.

 

İsviçre Hükümeti Ediz Bey’den kalan yüklü miktarda mirası yakınlarına vermek için Almanya, Türkiye çemberinde varislerini arıyor ama bir türlü bulamıyor. Bu yılsonuna kadar da bulamazsa miras İsviçre’deki bir belediyeye kalacakmış…

 

Derken o dönemlerde eski yazıyla tutulmuş nüfus bilgileri Ediz Bey’in haliyle babası Münir Bey’in tek bir yeğeninin Erzurum’da yaşadığını gösteriyor. Ne kadar ilginç…

 

Fakat hala kimse bu yeğenin (Münir Bey’in kardeşinin oğlu yani Ediz Bey’in amcasının oğlu) varlığından haberdar değil.

 

İşin garibi bu şahıs da miras işinden bihaber. Ne iş mi yapar? Kapıcılıktan emekli… Maddi durumu: söylemeye ne gerek. [2]

 



           [1] İzmir, Bornova da  Ankara Caddesi, No 139 da iş yeri de vardır.

[2]  Gürsoy SOLMAZ ÇAyelinden Sarıkamışa,Erzurum 2014 ,s.85-86

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum