"45 yaşından sonra yakını göremeyen hastalara göz içi mercek uygulamasını tercih ediyoruz"

Yaşla birlikte görme problemlerinin de arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Kılıç, "Özellikle 40 yaşından sonra yakını görememeye başlarız. Aslında karşıdaki kişinin hangi...

"45 yaşından sonra yakını göremeyen hastalara göz içi mercek uygulamasını tercih ediyoruz"
05 Eylül 2022 - 09:55 - Güncelleme: 05 Eylül 2022 - 17:12
Yaşla birlikte görme problemlerinin de arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Kılıç, "Özellikle 40 yaşından sonra yakını görememeye başlarız. Aslında karşıdaki kişinin hangi mesafeden yakını okuduğuna bakıp, yaşını tespit edebilirsiniz. Miyop hastalarını monovizyon lazerle bir gözü uzağı, bir gözü yakını görecek şekilde tedavi ediyoruz. 45 yaşından sonra yakını görme problemi yaşayan hastalara lazer yerine göz içi mercek uygulamasını tercih ediyoruz" dedi.



Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Aylin Kılıç, yaşlandıkça artan göz problemleri hakkında bilgiler verdi. Doç. Dr. Aylin Kılıç, her insanda ortalama 40 yaşından sonra görme problemi geliştiğine dikkat çekerek, "Herkesin gözü bir şekilde yaşlanacak, saçımız nasıl beyazlaşıyorsa gözümüzün içindeki protein yapıları da değişiyor. Gençliğimizde yakını gayet iyi okuruz, daha iyi görürüz ama yaş ilerledikçe eskiden olduğu kadar gözümüzün fokuslama özelliğini kullanamayız. Yaşlanınca özellikle 40 ila 45 yaşlarından sonra yakını görememeye başlarız. Hastalarımız bize genellikle görmem bitti diye geliyor, baktığımızda yakını görmesinde problem olsa da uzağı gayet iyi görüyor. Hatta genellikle 'yakın görmem bir anda kayboldu' diyen hastalar bile var. Yakını görmede problem yaşayan hastalara ilk adımda idare edebildiği kadar etmesini tavsiye ediyoruz" diye konuştu.



"45 yaşından sonra mercek uygulaması daha başarılı"

Hastaların görme kabiliyetlerinin özellikle loş ışıkta etkilendiğine değinen Doç. Dr. Aylin Kılıç, şu şekilde devam etti: "İlk yakını görememe sorunlarının fark edildiği anlar genellikle küçük yazıları okuyamamaktan başlar. Mesela restorana gidip otururlar, menüdeki fiyatları görememeye başlarlar ama günışığında çok daha iyi görürler. Çünkü günışığında hastaların göz bebekleri küçüldüğü için daha rahat odaklanabilirler. Karanlıkta ise göz bebekleri büyür o yüzden bulanık görme başlar. İlk kontrole gelen hastaların verdiği klasik örnek restoranda menüyü göremedim şeklindedir. Aslında karşıdaki kişinin hangi mesafeden yakını okuduğuna bakıp, yaşını tespit edebilirsiniz. 45 yaşından sonra yakını görme problemi yaşayan hastalara lazer yerine göz içi mercek uygulamasını tercih ediyoruz. Mercek uygulamasını yaptığımızda hastalar uzak ve yakın gözlüklerinden kurtuluyorlar. Ben akıllı mercek terminolojisini sevmiyorum, öyle akıllı bir mercek yok. Sadece uzağı ve yakını gösteren mercekler var. Bunları uyguladığımız zaman gerçekten çok iyi sonuçlar alıyoruz."



"Monovizyon lazerle gözlüksüz hayat mümkün"

Doç. Dr. Aylin Kılıç, miyopların ise yakını gözlüksüz daha iyi gördüğüne dikkat çekerek şu bilgileri verdi: "Miyoplar yaşa bağlı olarak gözlükleriyle birlikte yakını görmeyi kaybederler. Ama gözlüksüz yakını gerçekten büyüteçle bakıyor gibi görürler. Miyop tedavisinde hastanın miyobunu tamamen düzelttiğimizde hasta uzağı müthiş görür ama yakın görmesi gider. Çünkü yaşlanmayla ilgili değişiklikler başlamıştır. Bir kısım doktor bu süreçte yakın görmeniz gidecek lazer önermez ama ben buna katılmıyorum. Hastalarımızın hayat boyu gözlüğe mahkum olmaması için monovizyon denen yöntemi uyguluyoruz. Monovizyon lazerle bir gözü uzağı, bir gözü yakını görecek şekilde tedavi ediyoruz. Bir gözü hafif miyop bıraktığımızda bile hastaların hayat kalitesi çok artıyor. Yakın gözlüğünü takmak ve takmadan yakını görememek insanların elini kolunu bağlayan bir durum. Sürekli gözlük değişimi yapılması baş ağrısına ve migrene neden olabiliyor."



"Operasyon sonrası adaptasyon süreci kısa sürüyor"

Devamlı gözlük taşımamak için lazer tedavisi olunması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Kılıç, "Görmede sorun yaşayan hastalar yanlarında birden fazla gözlük taşıyorlar. Ama bunun yerine hayat kalitem değişsin, bağımsız yaşayayım diye düşünen hastalar için bir gözü hafif yakın bir gözü uzak gibi planlanarak monovizyon lasik yapılabilir. Hastalar bu yöntemden gayet memnun kalıyorlar. Önemli olan operasyon sonrası hastaların pimpirik yapmadan, 2 gözü karşılaştırmamasıdır. Hastalar bunu ilk duydukları zaman irkiliyorlar, olmaz diyorlar ama operasyon sonrası adapte süreci kısa sürüyor. Çünkü biz iki gözümüz açıkken hangi göz ne kadar görüyor diye takıntılık yapmıyoruz. Eğer hastada hipermetrop varsa, numarası yüksekse gençlikte de uzağı da yakını da görememek anlamına geliyor. Gençliğinde hem uzağı hem yakını göremeyenlerde, yaşlanma da eklediği zaman bunlar en dezavantajlı grup oluyor. Yakın gözlükleri daha büyük oluyor" ifadelerini kullandı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum