BM GENEL SEKRETERLİĞİ'NE; "KADIN VE ÇOCUKLARI KORUYUN"
MÜLTECİ KADIN, ÇOCUK VE ENGELLİLERE KARŞI SUÇ İŞLEYENLERE AĞIR CEZALAR VERİLMESİ İÇİN YASAL DÜZENLEME YAPILMASI ÖNERİLDİ
ANKARA- Çin Vatandaş ve Çin Şirketleri Hukuki Hak ve Menfaatlerini Koruma ve Yardımlaşma Derneği (ÇHD), BM Genel Sekreterliği'ne gönderdiği deklarasyonla mülteci kadın ve çocukların korunmasını istedi.
ÇHD Başkanı Yue Zhao, Türkiye'de düzenlenen ve 22 ülke temsilcisinin imzasıyla kabul edilen Ankara Deklarasyonu, diplomatik yollarla BM'ye iletileceğini bildirdi.
Dünya barışına katkıda bulunmak üzere bu tür girişimde bulunduklarını kaydeden Zhao, tüm ülkelerin insanlık adına zayıf grup olan kadın, çocuk ve engellileri korumak zorunda olduğunu söyledi.
Ülkelerinde yaşadıkları zulümlerden dolayı üçüncü ülkelere sığınmak zorunda kalan kadın ve çocukların şiddete maruz kaldıklarını anlatan Zhao, "Üçüncü ülkelere sığınan kadınlar zorla evlendiriliyor, cinsel taciz ve tecavüze uğruyor, ensest ilişkilerle zorla evlendiriliyorlar, Çocuklar insan kaçakçılarının ağında organ naklinde kullanılıyorlar. Savunmasız kadın ve çocukları korumak, hepimizin insani ve vicdani görevidir. Bu suçların önlenmesi için, suçlulara en ağır cezaların verilmesi gerekir. BM'ye göndereceğimiz deklarasyonla, her ülkenin yasal tedbirler almasını önerdik" diye konuştu.
-NÜFUZLARINI KULLANIYORLAR
Ankara Deklarasyonu'na imza atan 22 ülke tensilcisi, iki gün süren seminerde görüş ve önerilerini dile getirmişti. Toplantıya katılan delegeler, şu ortak görüşte birleşti:
"Bazı medya haberlerinde, bazı yabancı hükümetler tarafından korunan örgütlerin bazı liderlerinin, çevrelerindeki savunmasız kadınlara karşı ensest ilişkiler ,zina, okullarda reşit olmayan kızlara karşı cinsel istismar , zihinsel engelli erkek çocuklarına tecavüz ve kadınlara, çocuklara ve savunmasız gruplara yönelik şiddet uyguladığından şüphelenilen, çevrelerindeki personele cinsel taciz gibi toplumsal düzeni ve ahlakı ihlal eden suçlar işlemek için nüfuzlarını kullandıklarını görüyoruz. Ahlaki ve hukuki kavramları içeren bu davranışlar, yalnızca temel insan kamu düzenini ve güzel örf ve adetleri ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda hukuki hakkaniyet ve adalet ilkelerini de ihlal ediyor. Bu durum medeni toplum anlayışına aykırıdır ve buna göre cezalandırılmalıdır."
-SERT ÖNLEMLER ALMALIYIZ-
Ankara Deklarasyonu'nda "Her ülkenin yasalarına tam saygı gösterilmesi temelinde, "Mültecilerin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleșme" ve ilgili uluslararası yasalara, uluslararası sözleșmelere ve uluslararası kurallara sıkı sıkıya uymalı ve bu ülkede veya bölgede çeșitli nedenlerle yaşayan üçüncü ülke sakinlerine karşı ișlenen suçlara, özellikle bu gruptaki savunmasız kadılara, çocuklara ve engelli insanlara karşı ani, aralıklı, örgütlü ve örgütsüz suçlara, ayrıca bölge ve ülke çapında örgütlü örgütsüz suçlara karșı sert önlemler almalyız. Savunmasız grupların ve kișisel güvenliği veya diğer meșru insan hakları ikamet ettikleri ülkede işlenen suçlar nedeniyle ihlal edildiğinde, geçici ikamet ettikleri/korundukları ülke, mağdurlar için ilgili koruma önlemlerini güçlendirmeli ve suç faillerini ağır şekilde cezalandırmak için yasaların düzenlenmesi gerekir." İfadelerine yer verildi.