Türkiye'nin iç ve dış siyaseti Aziziye'de konuşuldu

Aziziye Belediyesi tarafından organize edilen "Türkiye'de İç ve Dış Siyasetteki Güncel Gelişmeler" konulu panel büyük ilgi gördü.

Türkiye'nin iç ve dış siyaseti Aziziye'de konuşuldu
12 Mayıs 2022 - 12:17 - Güncelleme: 12 Mayıs 2022 - 12:18
Aziziye Belediyesi tarafından organize edilen "Türkiye'de İç ve Dış Siyasetteki Güncel Gelişmeler" konulu panel büyük ilgi gördü.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin'in moderatörlüğünü yaptığı, Gazeteci Zafer Şahin ve Türkiye Gazetesi yazarı Yusuf Alabarda'nın da konuşmacı olarak katıldığı panel, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salon'da gerçekleştirildi.

Gençlerin ilgiyle takip ettiği panelde Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan da önemli mesajlar verdi. Başkan Orhan, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tecrübesi, öngörüleri ve sağduyusu sayesinde Türkiye'yi dizayn etmeye çalışan her türlü iç ve dış girişim bertaraf edilmekte ve ülkemiz hem bölgesel, hem de küresel bir güç olma hedefine doğru emin adımlarla ilerlemektedir" dedi.

"Her hadise birbiriyle bağlantılı"

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fevzi Polat, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, AK Parti Aziziye İlçe Başkanı Ensar Coşkun, MHP Aziziye İlçe Başkanı Murat Karadaş'ın yanı sıra meclis üyeleri, AK Parti kadın ve gençlik kolları teşkilat mensuplarının da katıldığı panelin açılış konuşmasını Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan yaptı. Başkan Orhan, dünyada ve Türkiye'de cereyan eden her gelişmenin birbiriyle doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı olduğunun altını çizerek, Mesela, günümüzde yaşanan küresel ekonomik kriz, pandemi döneminin hemen ardından tüm dünyayı bir anda etkisi altına almış, insanlığı zor ve sancılı bir süreçle karşı karşıya bırakmıştır. Yani bugün dünyanın neresine giderseniz gidin; arz-talep dengesinin bozulması ve tedarik zincirinin sekteye uğraması gibi sebeplerden dolayı ülke ekonomilerinin baş başa kaldığı problemlere rastlarsınız" hatırlatmasında bulundu.

Türkiye'nin Politik Ve Stratejik Önemi

Türkiye özelinde değerlendirmelerde de bulunan Orhan, "Binlerce yıllık medeniyet ve kültür birikiminin izlerini taşıyan ve ruh kökleriyle neredeyse dünyanın dört bir yanına uzanan bizler ve haliyle Türkiye'de, takdir edilmelidir ki bu ve benzeri mücadeleler çok daha çetin ve zorlu olacaktır. Çok uzaklara gitmeden, yakın siyaset tarihimize şöyle bir göz atan herkes, ülkemizin sahip olduğu politik ve stratejik önemi hemen kavrayacaktır. Üzerinde bulunduğu coğrafyada hem bölgesel ve hem de küresel açıdan kilit bir konumda bulunan Türkiye'miz, doğal olarak uluslararası arenada iştahları sürekli kabartmış; bu topraklar üzerinde sürekli emperyal düşler kurulmuş ve bu amaçla batılı güçlerin sahnelediği bin bir türlü oyuna da, yine bu aziz vatan tanıklık etmiştir. Mücadele zor olacaktır, çünkü küresel aktörler, gelişen, güçlenen, ayakları üzerinde duran, uluslararası arenada kural koyan ve belirleyici konuma gelen bir Türkiye'yi asla arzulamayacaktır" diye konuştu.

Orhan: Yükselişimiz Devam Edecek

Türkiye'nin kendi iç dinamiklerine yöneldiği her dönemde darbeler, muhtıralar veyahut da toplumsal hadiselerle engellenmeye çalışıldığını vurgulayan Başkan Orhan, "Geçmişteki askeri darbeler gibi, 15 Temmuz darbe girişimi de, Gezi Parkı ve 17/25 Aralık olayları gibi hadiseler de, işte bu küresel aklın ürünü, karanlık odaklar ve şer güçlerinin bir mahsulüdür. Ülkemizdeki gelişim sürecini bu yollarla sekteye uğratamayacaklarını anlayan aynı aktörler, bu kez ekonomik saldırılar ve son olarak da sığınmacılar üzerinden bir gündem oluşturmaya; ülkede toplumsal barışı ve iç huzuru bozmaya yönelik adımlar atmaya çalışıyorlar. İşte bu yüzden ne mutlu ki, Türkiye'de artık kararlı bir liderlik var. Kim ne derse desin, kim hangi algılarla, hangi kurgularla ve hangi hesaplarla Türkiye'ye istikamet göstermeye çalışırsa çalışsın, boştur, beyhudedir. Yükselişimiz, güçlenişimiz ve ilerleyişimiz Allah'ın izniyle devam edecek, Türkiye'nin yenidünya düzenindeki yeri hiç şüphesiz zirveler olacaktır. Allah, birlik ve beraberliğimizi daim, ülkemizi ve aziz milletimizi kaim kılsın!" niyazında bulundu.

Her iki haberden birisi yalan!

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fevzi Polat'ın da başkanlık uygulamasına dair vurgularda bulunduğu panelde; Gazeteci Zafer Şahin iletişim araçları üzerinden yapılan manipülasyonu, diğer panelist Yusuf Alabarda ise, Türkiye'nin güvenlik ve savunma politikalarına değindi.

Gazeteci Zafer Şahin, iletişim araçlarının çeşitlilik kazandığı günümüzde bilgi kirliliği ve manipülasyonun da yaygın hale geldiğini belirterek, "Bu öyle bir hâl aldı ki, neredeyse her iki haberden birisi asılsız ve algı yönetimini amaçlar oldu. Bu anlamda Türkiye'de yabancılar tarafından fonlanan çok sayıda yayın kuruluşu var, çok ciddi ofisler var. Amaçları belli, algı oluşturmak, kamuoyunu yanlış yönlendirmek, manipülatif yayınlarla kafaları karıştırmak ve bu yolla bireylerin devlete olan güvenini ve aidiyetlerini sarsmak. Buna örnek olarak; Katarlı öğrencilerin Türkiye'de sınavsız Tıp Fakültesi okuyabilecekleri yalanını rahatlıkla gösterebiliriz. Üstelik bu yalanı da üniversite sınavlarına saatler kala ortaya attılar. Bu yüzden dikkatli olmak lazım, temkinli olmak ve her duyuma kayıtsız-şartsız teslim olmamak lazım..." ifadelerini kullandı.

"Bunlar İblis'le iş tutuyorlar!"

Türkiye Gazetesi yazarı Yusuf Alabarda ise, günümüz Türkiye'sinde sureti haktan görünenlerin masa altında İblis'le iş tuttuğunu belirterek, "Bunlar öyle kafalar ki, camiye gidip namaz kılıyorlar, dua ediyorlar, sonra gidip bilmem nerede şarap içiyorlar, on dakikada çeyrek domuz tüketiyorlar. Bunlara sormak lazım; siz hangi dine tabisiniz? Herkesin inancı ve görüşü kendine; ancak bizdenmiş gibi görünüp bizim felaketimize zemin hazırlamak için çabalayanlara da sessiz kalacak değiliz!" dedi.

Osmanlı'nın son döneminden örnekler veren Alabarda, "O dönemki kafayla şimdiki de aynı kafa. Çıkmış 'ya istibdat ya hürriyet' diyorlar. Hürriyet ipleri götürüp batının eline vermek değildir. Ama bunların niyeti tam da budur. Milli olmaktan bahsediyorlar, gidip büyükelçilerden ve sefirlerden onay bekliyorlar. Bu ülkenin kendi İHA'sını, kendi SİHA'sını yapmasına bile tahammül edemiyorlar. Milli muharebe uçağı yapıyoruz, 'neye yarayacak, karnımızı mı doyuracak?' diyorlar. Hâlbuki o uçağı yapmak için on binlerce mühendis çalışıyor, ama bunu hiç hesaba katmıyorlar. Niyetleri baştan belli; çünkü bu milletin ve bu ülkenin selametini iste miyorlar" şeklinde konuştu.

Klavyeyi kullanan taraf olun!

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin'in yönettiği panel, daha sonra soru ve cevaplarla devam etti. Kendilerine yöneltilen sorulara tek tek cevap veren panelistler, gençlere ise, "Ne yaparsanız yapın, kesinlikle mouse değil, klavyeyi kullanan taraf olun! Her olayı, her bilgiyi, her duyumu sorgulayın, araştırın! Bilgiye ulaşmak artık o kadar kolay ki! Üşenmeyin, medya okuryazarı olun, özellikle sosyal medyayı en doğru ve en nitelikli biçimde kullanın!" tavsiyesinde bulundu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum