Ulusal basın yayın kuruluşlarında çalışan arkadaşlarım çok iyi bilirler. Şimdilerde durum nasıl bilmiyorum ama eskiden muhabirleri olarak bir trafik kazasında ölü ve yaralı sayısını biz merkeze verdiğimizde gazetemiz bizim verdiğimiz rakama itibar etmez, Anadolu Ajansı’nın geçtiği rakamı ‘muteber’ görür, onu yayınlardı! Bir keresinde Doğubeyazıt’ta yaşanan trafik kazasında son ölü sayısının 11 olduğu bilgisine ulaşmıştık ama a.a’nın hem de öğleyin geçtiği 6 rakamını gazete yayınlayıca şok olmuştuk. Hayret ki ne hayretti! Bunu hem de bizi maaş vererek sigorta yaparak çalıştıran gazetemiz yapıyordu. Genelde şaşırdığım bir şeydi ama nedense a.a’nın rakamı onara daha gerçekçi gelirdi! ”Koskoca devletin ajansı yalan veya eksik mi yazar” hesabı! Aslında bunu biz de ‘Ev danasından öküz olmaz’ misalinde alırdık!
***
Bunu şunun için anlatıyorum. O gün merkeze haber geçerek gerçek ölü ve yaralı sayısını veren ama ‘mutebir’ görülmeyen taşra muhabirleri olarak bizler ne isek, işte MHP’li Oktay Öztürk de o! Ağzıyla kuş tutsun, nihayetinde o Oktay Öztürk‘tür! Nihayetinde muhalif bir partinin vekilidir! Bir yerde iktidar ‘in’, muhalefet ‘out’ durumu yani! Bugün başta doğalgaz olmak üzere bir çok elzem konuda verilmiş soru ve araştırma önergeleri, ileri sürdüğü çözüm önerileri olsa da, diyen Oktay Öztürk ise kaale alınmıyor!
***
Bu tür şeyleri konuştuğun zaman ne yağcılığın ne de yalakalığın kalır! Bu gerçekten hareketle de ‘her şeyi göğüsleyerek’ diyorum ki. Ben şahsen Oktay Öztürk’ün Erzurum için bir ‘şans’ olduğunu düşünüyorum. Bir defa bilgi birikimi fevkalede. Ankara’yı, kurumları ve işleyişi çok iyi biliyor. MHP’li vekillerin içerisinde en popülerlerinden. Temsil yeteneği üst düzeyde. Mükemmel bir Türkçesi var ve çok iyi bir hatip. Konuştuğunu ‘inleten’ değil, ‘dinleten’ yapısı var. Onun gibi muallim emeklileri Öğretmenevleri’nde bulmaca çözüp, ‘fayans’ dizerken, o memleket meselelerine kafa vermiş adamdır! İktidar partisinden vekil olanlar bir yerde ‘himmet’le o göreve getirilirken, Oktay Öztürk tırnaklarıyla buraya gelebilme başarısını gösteren biridir. O aslında Erzurum’un ‘Che Guevara’sıdır diyeceğim ama biraz fazla kaçar diye diyemiyorum. Onca çatlak sese rağmen kendisini partisinden Erzurum mebusu adayı ettirmeyi başarabilmiş bu adama, en iyisi mücadele adamı da diyelim, öyle çıkalım işin içinden! ‘Adamın en yararlısı, kimseye zararı olmayandır’ derler. İşte adama faydası olacak adamdır o!
***
Ankara’ya hem de Meclis’e gidip de Oktay Öztürk’e uğramamak olmazdı. Ancak, uğradığımda kendisi yerinde yoktu, sekreterine not bıraktık. Aradan saatler geçti, ne arayan ne de soran vardı. Doğrusu, randevusuna sadık, sözüne güvenilir, yiğit bir Anadolu çocuğu gördüğüm Oktay hocanın dönmemesi, şaşırttı. Aradan 11 saat geçti, telefonum çaldı, yanılmamışım, arayan Oktay Öztürk’tü. Meclis’in en popüler komisyonlarından olan ‘Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi’ olan Öztürk, komisyon çalışmaları sebebiyle meclisteki odasına bile çoğu kez gidemediğini söyledi, dönüşün biraz gecikmesinden ötürü de özür diledi. Arayan ama görüşemeyen herkesi arayıp özür dileyerek döndüğünü duyduğum Öztürk, beni de arayıp özür dilemeseydi şaşardım!
***
Oktay Öztürk çalışmasa da biliyorum ki İl Başkanı Zekai Kaya onu zorla çalıştırır. Bir şekilde mebus olduğu Erzurum’a bulduğu her fırsatta gelen ve geldiği zaman da boş durmayıp mahalle mahalle, köy köy dolaşan Oktay Öztürk’ün yüzüne büyük bir eksiğini söyledim. ”Yav hocam, senin danışmanın var mı yok, yoksa gerçekten mi yok! Sen onca çalışıyorsun, yapıyorsun, ediyorsun ama ben dahil Erzurum kamuoyu ne yaptığınızı bilmiyoruz” dedim. Sanki ‘bam teli’ne dokunmuş gibi oldum! Danışman sorunu yaşayıp, yaşamadığını bilmediğini, aslında sorunun danışmandan olup olmadığını da çözemediğini söyleyen Öztürk, basının kendilerine karşı önyargılı olmasından yakındı, danışman mevzusuna fazla girmedi! ”Ama dediğin doğru. Bu benim eksikliğim” diyen ve özeleştiri yapan Öztürk, yaşayan her yurttaşın MHP’nin varlığına muhtaç olduğuna vurgu yaptı, basından en azından insaf sınırları içinde haberlerini vermelerini ve eleşti yapmalarını istedi!
***
Bugün İzmir’e yerleşen ve emekliliğini yaşayan Erzurum’un ‘efsane vekillerinden’ öncesinde DYP’li, sonrasında MHP’li İsmail Köse için, bir zamanlar ”Mesleği milletvekilliği” tanımı yapılırdı ve tanıdığımız kadarıyla da o İsmail Köse’ye o tanım ‘cuk’ otururdu. Adam sabah kalktığı zaman bşr memur ciddiyeti içinde traşını olur, takım elbisesini giyer, meclise giderdi. Ne erken, ne de geç. Her zaman tam zamanında. Bugün Oktay Öztürk, o İsmail Köse’nin izinde görüyoruz. Bir defa işini çok seviyor ve vekilliği bir meslek olarak görüyor. İşini sevdiği kadar da titiz. Emin olun onun tek eksiği, iktidar vekili olmaması! Daha önceki dönemde de vekillikten kalma bir deneyimle Oktay Öztürk’ü koy iktidar partisinin içine, çözemeyeceği sorun kalmaz! O kadar yani.
***
Oktay Öztürk ile bu hafta içerisinde nasip olursa İstanbul’da biraraya geleceğiz. Bengitürk Televizyonu’nun bir canlı yayınına katılacak olan MHP Genel Başkan Yardımcısı’ndan nasip olursa mahalli seçim için izleyecekleri politikaları da öğrenip, sizlerle paylaşacağım.
FACEBOOK YORUMLAR