14 bin yatak kapasitesi olan 17 bin nüfuslu Bulgarlar'ın kayak merkezi olan Bansko’nun Belediye Başkanı İvan Kadev, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı’ya, ‘’Adını zaten öteden beri duyarız. Erzurum davetinizi seve seve kabul ediyoruz, geliriz’’derken, görüşmede katrdeş olması da hedeflenen iki şehir arasında Mart ayında karşılıklı kayak yarışlarının yapılması sözü de verildi. Valahi öterse iyi düdük. Kadev, Aynalı’ya ziyaret anısına üzerinde belediye amblemi bulunan tabak hediye etti..
******
Bulgarlara ‘gel gel’ ettik!
İlk başlarda Palandöken adeta kayak meraklısı Rusların uğrak yeri, ikinci adresleri olmuştu. Sonra bir eyler oldu, Ruslar çekildi, Hollandalılar gelmeye başladı. Hollandalı furyası da bitti, sonrasında sıraya İranlılar girdi. Son yıllarda artık eskisi gibi yabancı ülke kayakçıları fazla gelmiyor Palandöken’e. Bunu mutlaka sebepleri var. Dünyada sayılı pistlere sahip olmasına rağmen kayakçıların daha gelmiyor olmasına elbette ki ilin idarecileri kafa yorsun. O kadar harcama yapılmış, emek verilmiş. Yeni sezon için de öyle. O kadarını da yapsınlar artık. Sanırım Palandöken dağındaki tesislerin kullanım hakkını aldıktan sonra kış turizmine özellikle son yıllarda biraz daha kafa yormaya başladı Büyükşehir Belediyesi. İyi de etti. Kendimizin çalıp kendimizin oynadığı bir merkez olmamalı Palandöken. Sadece yerli turiste değil, yabancı turiste de ağırlık vermeli.
Bunun içindir ki geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediyesi, tahmin edemeyeceğimiz, biraz da bizleri ters köşeye yatıran bir ülkeyi gözüne kestirdi: Bulgaristan! Aralarında Genel Sekreter Zafer Aynalı, Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Şahin ve EJDER AŞ Genel Müdürü Selim Bağrıyanık’ın da içinde yeraldığı bir heyet Bulgaristan’a gitti. Çevreci kış turizmi ve Enerji Verimliliği Çalıştayı kapsamında bir dizi temasta bulunan Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda kayakla yatıp kayakla kalkan Bulgarlara ‘’Bize gelin’’ dedi. Palandöken gibi Bulgarların gözde kayak merkezlerinden olan Bansko’lu idareciler ile ikili temasda bulunan Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, çoğu konuda antant kaldı, ilişkilerin geliştirilmesini kararlaştırdı. Buradan bakınca bu ‘’gel gel’’ işe yaradı gibi duruyor. Doğrusu ben bu ziyaretten umutlandım, zira Bulgarlar Erzurum’u bir bulsunlar, bırakmazlar diye düşünüyorum.
…………………………
Sözeri’ye sözümüz olsun!
BB Erzurumspor iyi gidiyor. Son haftalarda aldığı galibiyetler ile puan cetvelinde iyi bir yer tuttu. Gördüğüm kadarıyla da futbolcular kadar taraftarlar da havaya girmiş. Taraftarlar daha şimdiden şampiyonluk şarkılarını söylemeye bile başlamış. Şampiyonluk yakın, meşaleleri yakın şeklindeki bir yerde rastladığım slogana bayıldım. Kim buldu, ettiyse helal olsun. Bir kere kulağa çok hoş geliyor. Şu an itibariyle özellikle de zorluk derecesi yüksek maçların geride kaldığı görülmekte. Çoğunu da fazla hasar almadan atlattı. Sözeri sözünün eri çıktı, takımı buralara kadar getirdi. Bu, elbette ki Erzurum açısından ayrı bir artı durum. Görünen o ki Erzurum geldiği bu yeri kolay kolay da kaybetmeyecek.. Kaybetmesin de zaten. En en büyük artılarından birisinin de gerçekten Erzurum takımından çok daha iyi takım olmadığının ortaya çıkmasıdır.
Peki, ben şimdi bunları niye diyorum, lafı niye ağzımda geveliyorum, ne diyeceksem diyeyim diye mırıldandığınızı biliyorum. Haklısınız. Bakın şimdi ne demek istediğimi söylüyorum. Daha önce biraz relaks olun, Erzurumspor’u rahat bırakın demiştim. Bakın işte rahat bırakıldı diye bugüne gelindi. Başa getirmişseniz Erkan hocaya güvenmek durumundasınız. Kaldı ki adamın CV’si ortada. Hava şu an güzel. Ama yarın değişebilir de. Bu işin içinde hep yenmek yok. Kötü anlar da olabilir. Geriye düşme durumu da sözkonusu. Şimdiden karar verin. İyi günde olunduğu gibi kötü günü de olursa yanında olacak mısınız? Uzun bir maraton bu. Elbette ki bu takım her maçı kazanacak diye bir şey yok. Olası puan kayıplarında lütfen sakin olun ve bu havayı bozacak ortamın içinde olmayın. Sözeri’ye sözümüz olsun. Bu benim son kararımdır.
……………………….
Bu kız dayıya çekmiş!
Umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açar. 7 yaşındaki Mila Kuşkay’ın ki sanırım tam da o hesap! Yakın tarihte duymadım, görmedim. Minik bir kız çocuğu, bir ay içerisinde hem de buz pateni gibi zorluk derecesi yüksek ve öğrenmesi uzun süren bir branşa başlayacak, daha bir ayı dolmadan yarışmacı olacak, resmi bir organizasyonda start alacak! Amcabey İlköğretim Okulu 2’nci sınıf öğrencisi Mila Kuşkay’dı bu mucizeyi gerçekleştiren. Sürat Pateni Milli takım alt yapı antrenörlerinden Elif Özden’in ağzından ilk duyduğumda şaşırmıştım. Tüm bilinen ezberleri bozan bir şeydi bu. Sadece tekerlekli paten yapmışlığı olan Mila, bir ay içerisinde lisanslı bir sporcu olmuş ve müsabık pozisyonunu almıştı. Üstelik hocası Elif, ‘’İnanılmaz bir şey. Çok kısa süre içerisinde hem tekniği gelişti hem de adaptasyonu üst düzeyde. Yaşına göre dengesinin de güzel olması süper bir şey. Sanırım o da bir süre jimnastik yapmasından kaynaklı bir durum’’ diyor, onu öve öve göklere çıkartıyordu.
Peki, bu kadar kısa sürede bu mucizeyi gerçekleştiren Mila, kimdi, alt yapısında ne vardı? Öğrenmek zor olmadı. Taşlar yerine oturuyordu. Anne voleybolcu, baba kayakçıydı. Üstelik bir de önemli detay saklıyordu Mila, BB Erzurumspor’u 20 yıl sonra süper lige çıkartan Mehmet Altıparmak’ın yeğeniydi! Ermin Kuşkay ile evli kızkardeşi Meltem Kuşkay’ın bir tanesiydi. Evet, Mila’nın alt yapısının neden sağlam olduğuna artık kafayı yormak gerekmiyordu. Bu bilgiler yeterliydi. Sporcu bir aileden geliyor Mila. Anlaşılan en çok da bu defa oğlan değil, kız dayıya çekmiş diye düşünüyorum. Genler mükemmel. Daha fazla şey anlatmaya gerek yok. Sürat patenine yeni başlayan minikler için de örnek teşkil edeceğe benzeyen Mila, sanırım Ocak ayında Kocaeli’nde yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına da katılacak ve ilk 3’ü kovalayacak. Ne diyeyim, hoş geldin Mila, başarılar..
……………………………….
Benim oyum bu fotoya!
Eskiden güzel kış fotoğraflarını ancak para ile satın aldığımız kartpostallarda görürdük. Artık şimdilerde öyle değil. Her saat, her dakika özellikle de sosyal paylaşım sitelerinde kartpostallardaki güzel fotoğrafları aratmayan fotoğraflara rastlamak mümkün. Adeta herkes de güzel kış fotoğrafı çekmek için yarış halinde. Önceki gün gece başlayan kar yağışı ile tamamen beyaza bürünen Erzurum’da ard arda kar fotoları yapmaya başladı. Ne yalan söyleyeyim, onca güzel fotoğraf içinde ben bunu çok tuttum. Kim çekti bilmiyorum ama bana çok sıcak geldi bu kare. Bir yerlerden kopyala yapıştır yaptığım o kareyi sizinle de paylaşmak istedim.
FACEBOOK YORUMLAR