Esat Bindesen

Esat Bindesen


Erzurum’a helva yapan lazım…

06 Ekim 2013 - 23:02

Karı var,

Termali var,

Tarihi eserleri var,

Üniversite Hastaneleri dahil, çok sayıda devasa hastaneleri var,

İki üniversitesi var,

Bölge Müdürlükleri var,

Büyükşehir statüsü var,

İnanç turizmi var,

 *

 Peki her şey var da,

Erzurum neden gün geçtikçe, yıllar akıp gittikçe kan kaybetti?

Belki 50, belki 40 yıl öncesine kadar o dönem Büyükşehir olan İstanbul, İzmir ve Ankara’dan sonra Doğu’nun Paris’i olarak isim yapmış ve şehir sıralamasında ilk 5’e giren Erzurum’a ne oldu da bugün akranı sayılan iller onu sollayıp geçip gitti?

Neden?

 *

 Şehrin geri kalmışlığı bu gün değil elbette.

Yıllar öncesinden bir düşüş kaydederek bu günlere geldi Erzurum.

Amacım kara tablo çizerek insanları karamsarlığa sürüklemek değil elbette.

Ama bir yerlerde bir aksiliğin olduğu da bir gerçek.

Bence Erzurum’u masaya yatırıp, kan kaybetme nedenlerini sorma ve sorgulama zamanı çoktan gelip geçmektedir.

Hani derler ya ‘Zararın neresinden dönsen kardır’ diye.

İşte bende bu güzel sözün arkasına sığınarak şehrin masaya yatırılması gerektiğini ifade etmeye çalışıyorum.

 *

 Erzurum şehir olarak her türlü nimete sahip değil mi?

Bence sahip.

Peki Erzurum’u frenleyen ne o zaman?

Mesela Konya’da inanç turizmi almış başını giderken,

Erzurum neden yerinde saymış?

Konya’da Mevlana Hz. var.

İyide Erzurum’da İbrahim Hakkı Hz. yok mu?

Ama Konya’da birileri çıkmış şunu demiş,

‘Gez dünyayı gör Konya’yı.

İnsanlar bunu söylerken,

Erzurum’dan birileri çıkıp ta mesela ‘Gez dünyayı gör Tortum Şelalesi’ni’ diyememiş.

Adana’nın kebabı bir başkadır ama Erzurum’un cağ kebabı, döneri çok mu kötü?

Gaziantep’in baklavası var da Erzurum’un kadayıf dolması yok mu?

Kayseri’nin Erciyes’i varda Erzurum’un Palandöken’i nal mı topluyor?

Erzurum Atatürk Üniversitesi hem öğrenci, hem de bilim adamı açısından hangi şehrin üniversitesinden daha kötü?

Folklorundan tutunuz, termal tesislerine kadar Erzurum zengin bir il değil mi?

Bir Yaşar Reyhani tek başına büyük bir değerdir,

Her şeyden öte,

Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak’ın da dediği gibi ‘Erzurum ruhu olan bir şehirdir.’

 *

 İyi de kardeşim bu kadar özelliğe sahip bir şehir neden yerinde sayıyor?

Neden?

 *

 Un var,

Şeker var,

Sanırım pasta yapanımız yok.

Sadece bir şehrin siyasileri ile bu işler olmuyor,

Şehrin bürokrasisi,

Sivil toplum kuruluşları ile bir bütünlük yakalayamazsanız her türlü aksilikle karşılaşmış olursunuz.

Bence Erzurum bütün değerleri ile bütünlük sağlayamadığı için yerinde sayıyor.

Mesela şehre trilyonlar dökülerek yapılan kış turizmini içine alan tesisler var.

Şehrin makus talihini değiştirecekti.

Değişti mi o makus talih?

Hayır.

Ne oldu peki?

Tesisler nerdeyse atıl duruma geldi.

Buz Hokey salonları başka amaçlarla kiraya bile verildi.

Reklam,

Tanıtım diye bir şey göremezsiniz bu şehirde.

Şehrin turizmini anlatan,

Bu konuda başarılara imza atan Turizm Müdürlüğünüz mü var?

Müdürlük var da,

İçini kim dolduracak?

 * 

İşte bütün bunları bir araya getirecek,

Şehrin bürokrasisini çalıştıracak,

Hesap soracak,

Çalışmayanı kayıran siyasetçi de varsa onu da kamuoyu ile konuşacak bir idareciye ihtiyaç var.

O idareci de hiç şüphesiz ilin valisidir.

Şehrimize birkaç ay önce atanan Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak’ın bu konuda büyük bir gayret gösterdiğini biliyorum.

Bu konuda büyük mesafeler aldığından da haberdarım.

Ama elimizi çabuk tutmalıyız.

Erzurum’un gerçekten buna ihtiyacı var.

Bir şeye daha ihtiyacı var.

O da,

‘Birlik ve beraberliğe’…


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum