Kadir Sabuncuoğlu

Kadir Sabuncuoğlu


Tarihi ayıptan nasıl kurtulduk?

03 Temmuz 2015 - 13:16

Kongre Caddesinin en görkemli yapısının önünden geçerken gözlerimize inanamamıştık.

Çevredeki evlerde oturan kadınlar, yıkadıkları yünleri Erzurum Kongresinin yapıldığı binanın bahçesine serdikleri naylonların üzerinde kurutuyordu.

19’uncu  yüzyıldan kalma şaheser binada sıvalar dökülmüş, duvarlar yakılan ateşler yüzünden isle kaplanmıştı.

Pencerelerin camlarını top oynayan yaramaz çocuklar kırmış, mahallenin gençleri  aşklarını dile getirmek için dış duvarları ‘mesaj panosu’na çevirmişti.

Kafamızı uzatıp içeri bakınca ne gördük peki?

Her tarafın örümcek ağları ile çevrili olduğunu…

Kendini 'milliyetçi ve muhafazakar' olarak nitelendiren Erzurum gibi bir kentte, bundan daha beter 'tarihe saygısızlık' nasıl olurdu?

İşte 2010- 2012 döneminde, 'göz bebeğimiz' olan kongre binasının hali böyleydi.

 

ERZURUM'UN KIŞI ZORLUDUR BALAM

19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal sivil hayata başladığı Erzurum'da, Milli Mücadelenin de temelini atıyor.

'Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz', 'Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir', 'Manda ve himaye kabul olunamaz' kararları 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919'da yapılan Erzurum Kongresindeki kararlılığı özetliyor.

Şair Nazım Hikmet  ise 'Kuvayı Milliye' şiirinde Erzurum Kongresinden söz ederken gönülleri fethediyor:

"Erzurum'un kışı zorludur balam,

Tandırında tezek yakar Erzurum,

Buz tutar yiğitlerinin bıyığı

Ve geceleyin karlı ovada

Kaskatı katılaşmış, donmuş görürsün karanlığı."

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum