“KALE ARKASINA DİKKAT!” DEMİŞTİM…

Geçen haftaki yazımda, “kale arkasına dikkat!” çekerek;
“Buradan gelebilecek kötü tezahürat ve hissi hareket ederek sahaya atılması muhtemel yabancı cisimler, bütün beklentilerimizi cemreyle birlikte suya düşürür. Biz bizim üzerimize düşeni örnek bir şekilde yapalım, bu ekip sahada gereğini yapacaktır.”
Evet, ilk yarı rakip kale arkasında, ikinci yarıda da aynen yer değiştirerek taa karşıya geçip kümelenen sabırsız ve bilinçsiz BAZI TARAFTARLARIMIZ (!..) yine yapacağını yaptı, mavi-beyazlı ekip de gereğini değil, elinden gelmeyen her şeyi ortaya koydu mübarekler.
Kocaeli Birlik Spor’un uyanık sakat kalecisi maç boyunca sakatlık rolünü iyi oynadı.
Daha maçın ikinci dakikasında kendisini yere atan kaleci Fatih, yatış o yatış. O dakikadan itibaren sık sık kendini yere atan ve eline geçirdiği topu özellikle oyuna geç sokan kaleci Fatih, tavlada rakibi kızdırma stratejisi gibi rakip oyuncuları ve taraftarın psikolojisini altüst etme becerisini 95 dakika boyunca ustalıkla kullandı, kışlaya yeni atanmış bir teğmen gibi oyunu yöneten hakim Ali Şansalan’ın da müsamahakar davranması sonucu Kocaeli Birlik Spor amacına ulaştı.
Bizimkiler ne yaptı?
Sanki ligin en tepesinde, en yakın rakibiyle 8-10 puan fark varmış rehavetiyle bir oyun sergiledi maalesef. Sahada ayakta duramayan, oyun kuramayan, bocalayan, kendileri gibi silik bir takıma özellikle ikinci yarıda cesaret veren ekibimizin bu beceriksizliğini fark eden Kocaeli birlik Spor, 75 dakikada defans arkasına indirdiği ve üçe iki yakaladığı pozisyonu değerlendirerek, kaleyi erken terk eden tecrübesiz kalecimizi yaklaşık 30 metreden avlayarak yumuşak bir aşırma plase ile meşin yuvarlağı filelerimizle buluşturdu.
Bu dakikada Kazım Karabekir Stadyumu’nu dolduran yaklaşık 10 bin taraftar ve ekranları başında mavi-beyazlı ekibin başarısı için kalpleri çarpan Erzurumlular adeta buz kesilmişti.
Uyanık kaleci Fatih’in tahrikleri devam ediyordu. Kale arkasından kartopları ve ped şişeler gelmeye başladı. Kale arkası ve köşelerindeki güvenlik önlemleri her zamanki gibi yetersizdi. Bir taraftar sol köşeden sahaya daldı. Neyse ki bir emniyet görevlisinin çelmesi ile yere yıkılan şahıs, karga tulumba olay büyümeden dışarı çıkartıldı.
Bütün bunlar yaşanırken, kaleci Fatih hala seyirciyi tahrik etmeye devam ediyor, elindeki topu evire çevire yuvarlıyor sonra sırıtkan bir endaze ile avut köşesine bırakıyordu.  Orta hakem ise sanki bu kurgunun parçasıymış hareketle hala eli cebine gitmiyor, tahriklerin daha da büyümesini istermişçesine davranıyordu.
Öyle ya, Erzurumspor taraftarı hassas, duygusal, tahriklere çabuk geliyor. Olan da verilen cezalarla yönetime ve kulübe oluyordu.
Yazıktır…
Bu şehrin insanlarına, bu takıma destek veren tüm taraftarlara, bu güzelim tesislere, yatırımlara, maddi manevi tüm imkanları seferber eden Mehmet Sekmen ve ekibine hakikaten yazık.
Sayın Ali Demirhan!
Lütfen bir toplantı yapalım. Bizler de buradan yazamadıklarımızı naçizane sizlerle paylaşalım.
Teknik heyet ve futbolcularımız derhal tedbir almaları gerekiyor.
Aksi halde şampiyonluk hayalimiz o şarkı sözlerinde kalacaktır.