Muhammet İSPİRLİ

Muhammet İSPİRLİ

[email protected]

KARGOM NEREDE?

06 Şubat 2020 - 16:27

Telefondaki ses;

Abi kargonuz vardı, adres neresi?

?

Telefon numaram var da adres yok mu?

Abi var da, o cadde neredeydi?

Anladım ki, dağıtıcı ya yeni ya diğerleri gibi tembel ama en azından telefonla ulaşma zahmetinde bulunmuş.

Tamam” dedim, ben seni bulurum.

Neyse ki, telefon görüşmeleriyle Bosna Caddesi’nde aracı buldum, kargomu aldım.

Bir paket daha bekliyordum, dağıtıcı hemen orada sorgulama yaptı

Evet abi gelmiş ama o paket diğer araçta

İki paket, çıkış yeri aynı, adres aynı, şimdi ara ki öteki aracı konumunda bulasın.

Bu özel bir kargo şirketi.

Şehrin göbeğindeki adresime en fazla 500 metre mesafede dağıtım ofisleri var.

Sadece bu mu?

Diğerleri neredeyse işyerime komşu mesafede ama nedense yıllardır kargolarımın üçte ikisini ya dağıtıcıyı telefonla bularak ya da dağıtım şubelerine giderek teslim alıyorum.

***

Çin’de şu illet virüsün zuhuru ile yurt dışından zaman zaman yaptığım fotoğraf makinası, kamera vb. yedek malzeme alışverişine nokta koydum da kargo takip sıkıntısından şimdilik kurtuldum.

Çünkü bu kanalla gelen kargoların seyri ise başka alem.

Eskiden kargo paketi gelir, alıcıyı yerinde bulamazsa kapının koluna paketi takar giderdi.

Bunun saçma bir uygulama olduğunu defalarca yetkililere iletmemden bir süre geçmişti ki, gümrük vergisini bir güzel  bindirdiler de şimdi daha bunu yapmıyorlar.

Yurt dışından böyle küçük parça alışveriş yapanlar iyi bilir, satıcı ve yüklenici firma 30-40 veya 60 gün süre verir.

Yeni uygulamalarla kargonuzu barkod aracılığıyla yurt dışı  çıkışından Türkiye’ye gelinceye kadar dakika dakika izleme olanağınız var. Ama ne hikmetse Türkiye’ye gelen kargo bir türlü İstanbul’dan zamanında çıkmaz, çıksa bile şehrinize ne zaman geleceği belli değil, ildeki ana dağıtım merkezine varsa bile, ondan sonraki takibi kişisel ilişkilerle yapacak ya da bizzat yerine giderek teslim alacaksınız.

Erzurum'daki dağıtım binası, fiziki yapı itibariyle her tarafı dökülen kocaman bir hangar görünümünde.

Yönetici ve diğer çalışanlar canla başla o karmaşanın içinden çıkıyorlar.

Tebrik ediyorum aslında bu başarıyı.

Sorun, kesinlikle eleman yetersizliği ve olumsuz fiziki şartlar.

***

Birkaç gün önce, çalıştığım banka şubesine uğradım.

Çiçeği burnunda müdür beyin bir bardak çayını yudumlarken, bir aydır Erzurum’daki tüm kırtasiyelerden arayıp da bulamadığım masa üstü haftalık takvim sordum.

Emekli olduğumun kurumun alıştırdığı, yıllardır kullandığım sıradan bu 60 yapraklık ürün kırtasiyelere az gelmiş ve ellerinde kalmamış, malum kriz nedeniyle bu sene firmalar da bastırmamış.

Müdür Bey, masasındaki takvimi göstererek “Ben de geçen seneki takvimi kullanıyorum” dedi ve güldü.

Muhammet Bey, bir şey söylesem inanmazsınız; Aslında bizim takvimler geldi, kargocu adresi bulamamış geri gitmiş.

***

Burada üç farklı hikâye ile aslında günümüzün vaz geçilmezi ve ciddi anlamda ihtisaslaşıp günün şartları ile güncellenmesi gereken bir yapıya dikkat çekmek istedim.

Bir araştırma yaptım; 3 ay öncesinin verileri ile şuna dikkat çekiliyor.

Öyle ki piyasada öne çıkan 4 firmaya ait son bir yıl içerisinde yapılan şikâyet sayısı 100 bine yaklaşmış durumda.

Takip sistemlerinde 10 gün boyunca her gün araca yüklenip indirilen ancak bir türlü teslim edilemeyen kargoların yanı sıra gelmeden gelinmiş gibi görünen ya da gönderinin zarar görmesi veya kaybolması en fazla şikâyet konularının başında geliyor.

Tüketici birlikleri ise kargo tarafında vatandaşa olası mağduriyette tüm haklarını alabilmesi için yapması gerekenleri sıralayıp, yasal bir düzenlemenin de ivedilikle hayata geçirilmesi noktasında çağrıda bulunuyor.

Sevgiyle kalın!

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum