Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz

Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz

[email protected]

MUHTEŞEM YÜZYIL VE HEYKEL ÜZERİNE

31 Ocak 2013 - 23:41


Kaç gündür heykel ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Burdan başlayan tartışmalar çok değişik değişik konuları irdelemekle devam etmekte...
İslamda heykel yasaklanmıştır;diyenler, sanatın bu kolunda Müslümanların haliyle Selçukluların,Osmanıların oymacılık,hat, ebru vs gibi uğraşılara yönelerek önemli eserler ürettiklerini söylüyorlar.

İslamda tasvip edilmediği için özellikle heykel sanatında uğraşı olmadığını ve eser üretilmediğini de söylemekteler.

Konu ile alakalı olarak çok değişik zaviyelerden bakarak değişik bilgiler ve fikirler söylemek mümkündür.
Fatih’in kendi resimlerini yaptırmasından İkinci Mahmud’un resimlerinin devlet dairelerinde asılmasına kadar...

Ayrıca çeşitli hamam sefalarının resmedilmesi gibi çalışmaları da hatırlamalıyız.

Osmanlıda heykel yapımı tasvip görmemiştir doğru da Osmanlıdan günümüze kadar nice mezar taşları kalmıştır.
Bu mezar taşlarına bakınca orada tabir uygunsa vükeledan vüzeradan defnedilmiş kişinin erkek mi ? bayan mı ? çocuk mu olduğu hemen anlaşılır.

Lafı uzatmayayım bize kalan mezar taşları Osmanlının heykel sanatıyla ilgili uğraşılarının kısıtlanmış olan halleridir dense haksızlık olur mu bilmem? 

Son günlerde Muhtemeş Yüzyıl adlı dizinin içeriği hakkında değişik tartışmalar yapılmakta.

Bunu da şu zaviyeden bakarak değerlendirirsek kimse kusura bakmasın.
Kanuni Sultan Süleyman onuncu osmanlı padişahı olarak başa geçmiş önemli din ve sanat adamlarının zamanında yaşamışlığı da şansı olmuştur.

Kültürel ve medeni anlamda önemli eserlerin yapılmışlığı onun muhteşem diye anılmasına vesile olmuştur.

Bu anlamda en şanslı Osmanlı hükümdarlarından biridir; hatta birincisidir.

Sadece Osmanlı tarihi baz alınarak değerlendirirsek şu birkaç cümle ile ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.

Osman Bey devleti kurmuş yerine geçen oğulları bu kurulan devletin devamı için gerekli faliyetlerle uğraşmışlardır. Taa ki 1453 yılına kadar. Bu tarihten itibaren Osmanlı devletinin kuruluş dönemi bitmiştir.

1514 Çaldıran savaşını dokuzuncu Osmanlı padişahi Yavuz Sultan Selim yapmıştır.
Ağzına kadar altın dolu devlet hazinesini oğlu Süleyman’a, O bırakmıştır.

Şimdi düşünelim devleti Osman Bey kurdu.
O devletin temellerini sağlamlaştırmak için savaşlar yapıldı. Bursa sonra da Edirne ele geçirildi. Bu şehirler aynı zamanda Osmanlıya başkentlik de yaptılar. Sonra 1453 de Istanbul alınınca başkentlık sırası Istanbul’a geldi. 1514 de Çaldıran savaşı yapılmak ile Doğu Anadolu Osmanlı idaresine geçti.

Buraya kadar tamam da bundan sonra Muhteşem Süleyman Padişah olur.
Ona karşı çıkacak erkek kardeşi de yoktur. 46 yıllık saltanatı döneminde fiilen l3 sefer harbe katilan ve döneminde 300’den ziyade kalenin fethedildigi zamanında Belgrat alınır; Viyana kapılarına dayanılır. İran’a ve Hind’e seferleri yapılır vs vs. Ama gel gör ki o zamanda yapılmış ve günümüze kadar etkisi devam etmiş bir sefer ve zafer yoktur.

Yani Muhteşem Süleyman’dan toprak bazında bize bir şey kalmamıştır.

Yukarıda söylediğim gibi onun şansı özellikle Mimar Sinan ve onun yaptığı sanat eserleridir.
Muhteşemliği de bu kadardır.

Elbette ki tarih içerisinde rol almış kişilerin şu bu şekilde önemleri vardır ve olmuştur.
Bu önemlerine bakarak o kişilerin oynadıkları rollerdeki etkileri tarih seyrini değiştirir nitelikte ise o kişiler unutulmazlar arasında yerlerini alırlar. 

Mesela 1071 Malazgirt Savaşının sonucu ve bunun önemi tarihin seyrini değiştirmiştir.
Sultan Alp Aslan bu bakımdan önemli bir şahsiyettir. 1176 Miryokefelon savaşı ve sonucuda bu minvaldir. Bu savaşın da sonuçları tarihin seyrini değiştirmiştir.A ma bu savaşı kaznan İkinci Kılıç Aslan o kadar tanınıp anılmak şansına erememiştir.

Osmanlı Devletinin kuruluşu, Bursa’nın, Edirne’nin alınışı, Balkanlara geçiş, Istanbul’un alınışı, Çaldıran Savaşı bunlar hem dünya tarihi, hem de Türk ve İslam tarihi bakımından önemlidir.

Kanuni döneminden kalan kültür ve sanat eserlerinden başka bir şey değildir.
Zaten bunlarda onun adının bu denli yaşamasına vesile olmuştur.
Yoksa komutan olarak bizlere kalıcı bir şey bırakmamıştır.
Bu cümleden olarak onu ve dönemini önemsememek anlamında değil fakat o dönemden hatıra olarak bize kültür ve sanat eserlerinden başka bir şey kalmamıştır.
Elbette bunlar en önemli unsurlardır;bu da işin başka yönü…

Başka bir zaviyeden bakarak şu cümleyi de eklemeliyim.
Zaten Osmanlıdan bize kalan ise Istanbul ve Rumelinden başka yerler değildir.
Diğer topraklar Selçuklulardan kalmıştır. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum